Giriş
(2)

klima taşıtmak için en ucuz yol

gizemli dede
arkadaşlar mitsubishi heavy bir klima var. evi taşıyacam da çok ücret istiyorlar. 1500 2000 gibi bi paraya mal olacak. yani garantiyi bozdurmadan nasıl bir yol izleyebilirim. aşırı pahalı geldi tek bir eşya için o kadar para
arkadaşlar mitsubishi heavy bir klima var. evi taşıyacam da çok ücret istiyorlar. 1500 2000 gibi bi paraya mal olacak. yani garantiyi bozdurmadan nasıl bir yol izleyebilirim. aşırı pahalı geldi tek bir eşya için o kadar para
0
gizemli dede
(01.08.22)
muhtemelen ücretler bu şekilde.
ben de evdeki klimanın sadece dış ünitesini aynı balkonda farklı bir yere aldırmak istemiştim. 1000 lira civarı bir fiyat çıkarmışlardı. oluru bu sanırım.

bakırın fiyatı çok arttığı için boru maliyeti ciddi bir orana geliyor bunun içinde. e bir de işçilik şu bu filan derken vazgeçmiştim taşımaktan ben.
0
teritori
(01.08.22)
normal, benim çok güvendiğim kaç yıllık klima ustam da olan klimanın montajı için 700 istedi.
hem sökme, hem takma için normal fiyat.
0
blatta hiberna
(01.08.22)
(4)

pire damlası veteriner harici nereden alabilir?

gurur
evde çok kedi var.daha 2 hafta önce veterinere gittim ama yine coştu pireler.götürmesi getirmesi dert. bi de tanesi iç dış 200 lira falan o da yordu.bunu veteriner harici nereden tedarik edebiliriz?
evde çok kedi var.

daha 2 hafta önce veterinere gittim ama yine coştu pireler.

götürmesi getirmesi dert. bi de tanesi iç dış 200 lira falan o da yordu.

bunu veteriner harici nereden tedarik edebiliriz?
0
gurur
(31.07.22)
Köpek için olan damlayı al veterinerden. Kiloya göre 1 ampülden 4 kedi için çıkar.
0
prole
(31.07.22)
başka yerden alamazsınız, veterinere söyleyin şırıngalara dozlar halinde çeksin köpek damlasından.
daha ekonomik oluyor.
şırıngaların iğnelerini çıkartıp enselerine damlatırsınız hemen.
pire varsa frontline değil, stronghold tavsiye ederim.
0
blatta hiberna
(31.07.22)
Köpek olanı falan kendi başına alıp iyilik olsun diye kedilere damlatmayın. Her hafta bu yüzden zehirlenen 3 4 kedi geliyor. Ayrıca ne oluğu belli olmayan petshoplarda yada nette satılan damlalarıda almayın. Paranızı çöpe atmayın. Gidin veterinere durumu anlatın o da insan evladı yardımcı olacaktır.
0
wu
(31.07.22)
diğer yerlerden aldığınızda hiçbir işe yaramayan saçma şeyler satıyorlar, hiç girmeyin ona.
köpek için olana +1.

geçen benzer durum oldu 3 tane 1 yaşın altında sokak kedim var balkonuma gelen, kışın iç dış parazit yaptırdım ama sokakta yaşıyorlar, baş edemiyorum hem götürmek zor hem çok maliyetli anlatınca köpek için olandan verdi. 3üne ikişer kere yaptım 5-6 gün arayla rahatladılar. 180 lira verdim yanılmıyorsam. en ekonomik çözüm bu.
edit. kedilerin boyutunu biliyordu öncesinde kısırlaştırmaya götürdüğüm için ona göre şırıngaya çekeceğim miktarı yazdı verdi veteriner sağ olsun.
0
red g
(31.07.22)
(4)

Belgesel için hangi platform?

Gradient_tabanlı_mor
Doğa hayvan vs belgeselleri için disney+ mı Amazon mu? Netflixte hiç güzel bir şey yok bu konuda.
Doğa hayvan vs belgeselleri için disney+ mı Amazon mu?
Netflixte hiç güzel bir şey yok bu konuda.
0
Gradient_tabanlı_mor
(29.07.22)
netflixte our planet çok güzel.
0
jelly bear
(29.07.22)
disney+'ta nat geo belgeselleri var.
0
blatta hiberna
(29.07.22)
@jelly bear, izledim bitti onlar çok az :)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(29.07.22)
Disney+ aldığımdan beri bi tek Nat Geo belgesellerini izliyorum bence çok güzel.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(29.07.22)
(15)

erkekte kolye

sabenburak
hakkında ne düşünüyorsunuz? beğeniyorsanız ne tarz kolye önerirsiniz?
hakkında ne düşünüyorsunuz? beğeniyorsanız ne tarz kolye önerirsiniz?
0
sabenburak
(28.07.22)
Berbat bi item olduğunu düşünüyorum.
0
mg3929
(28.07.22)
Tamamen kisinin havasina gore degisiyor her aksesuarda oldugu gibi.
0
sopiro
(28.07.22)
tarzına göre bileklik, bazen yüzük bile olabilir ama kolye "no-no".
0
blatta hiberna
(28.07.22)
nasıl olduğuna göre değişir bence ya. bizim genel müdürün boynunda altın bir zincir var, aile şerefi'ndeki zengin pi*i oktay'a benziyor.
0
rahip janick
(28.07.22)
bu kadar no'ya çok şaşırdım. dünyadaki her şey tarzla alakalı zaten. tarzına uygun olmayan garip bir şapka da "ıyk" olur, ayakkabı da "ıyk" olur.

kolye gayet hoş.
kışın boğazlı kazaklarda olmazsa olmazım. yazın özellikle rock/metal/rap konserlerinde olmazsa olmazım.

şort tişört kahve içmeye falan giderken de saatimle ya da bilekliğimle uyumlu bir şeyler takarım.
0
patronaj1
(28.07.22)
patronaj1 +1 benim icinse her aksesuar takiliysa erkekte ondan sonra kokye takabilir genelde upuzun olanlar daha kaldirir bence. hiphop style veya jd gibi hem sapka hem yuzukler vs olunca kolye diye iyk demezdin ama genelde erkek stile uygun kolye pek yok bence. bu alanda calisilmiyor yani hep ayni seyler
0
ala09
(28.07.22)
Nöğğ.
Burak Çelik'te bile eğreti duran nesne, kime yakışsın :)
0
dreamnesiac
(28.07.22)
Kahverengi saçlı ve buğday tenliyse ucunda tek tüy olan, kırılderili temalı siyah deri ipli kolye müthiş yakışıyor.

Diğerleri için olsa da olur olmasa da.

Ama eğer çok maskulen bir yapısı varsa genelde kolye takınca barzometre yukarıyı göstermeye başlıyor. Kendisi istediği kadar kişilikli biri olsun, ı ıh olmuyor.
0
akhenaten
(28.07.22)
Ben de yakıştıramıyorum. Küpe, bileklik tamam ama kolyeyi beğenmiyorum.
0
asteriks
(28.07.22)
Değerli maden ise takmayı çok severim kimin ne düşündüğü umrumda değil. ip, misina, plastik, deri, incik boncuk abuk subuk bir şeyse kafama silah dayasalar takmam.
0
uvcray
(28.07.22)
Genel çogunluk nau nau demiş. Fakat erkekte kolye tabiki de yakışır. Düzgün tip, düzgün bir giysi de tarzını yansıtan bir kolye harika bir kombin oluşturur. Yalnız kıro tarzı itemler zincir tarzı kolyeler bu yazdıklarımdan hariçtir
0
limonlu eksi
(28.07.22)
çok iyi oluyor direkt eliyorum en baştan.
0
ayseee
(28.07.22)
erkek olarak yorum yapacak olursam,
erkekte yüzük harici hiçbir takı hoşuma gitmiyor. ben asla takmam yani.
0
tabudeviren
(28.07.22)
acıyan gözlerle bakıyorum, özür dilerim.
0
rakicandir
(29.07.22)
tam bir yanki item. basık tofaşa binen, murdo zurdo falan dinleyen z kuşağının çer çöp tayfasının taktığını gözlemliyorum.
0
alperz
(29.07.22)
(8)

Kargolar bu ara çok mu yoğun çalışıyor ?

freebird5406_2
internetten iki farklı siteden sipariş verdim, birini hepsijet diğerini mng kargo getirecek, normalde gün içinde saat 6 ya kadar yetişmezse ertesi güne kalır o da gelirŞimdi iki firma da mesaj atıyor biri kusura bakmayın kargonuz akşam 8de gelecek, diğeri kargonuzu iki saat içinde teslim edecez vs y
internetten iki farklı siteden sipariş verdim, birini hepsijet diğerini mng kargo getirecek, normalde gün içinde saat 6 ya kadar yetişmezse ertesi güne kalır o da gelir

Şimdi iki firma da mesaj atıyor biri kusura bakmayın kargonuz akşam 8de gelecek, diğeri kargonuzu iki saat içinde teslim edecez vs yani her şeyin bu kadar acil hızlı anında olmasına gerek yok

Kargo durumları çalışma saatleri artık akşamlara kadar sarkmaya mı başladı ?
0
freebird5406_2
(27.07.22)
Evet kargo firmasına göre değişebiliyor.
0
dreamnesiac
(27.07.22)
Gecen hafta amazon'un prime sale vardi. kolaygelsin, agt, mng bi de bi tane daha firma amazon'a is yapiyor onlar bayagi yogundu ama duzeldiler gibi cogunlukla.

sizin asil sorunuz, bazi firmalar ayni gun kargo secenegi sunmaya basladi. daha hic hatirlamiyorum bana zamaninda geldigini ayni gun kargolarin ama talep oldugu icin arz da olmak zorunda geceleri de geliyor.

durust olmak gerekirse ben de cok alistim bu duruma ve simarttim kendimi. ertesi gun teslimat yoksa ya olan alternatifini tercih ediyorum, ya hic almiyorum. ya da gidip biraz fazla verip magazadan aliyorum.
0
aguen
(27.07.22)
evet, bana da geçen gün mng'den saat 7'de geldi.
aras'la da bazen 6'dan sonraya sarktığı oluyor.
sordum, eleman eksiği ve paket fazlalığından dediler.
0
blatta hiberna
(27.07.22)
Pandemi ile birlikte kargolarda müşteri memnuniyetini arttırmak adına değişiklikler yapıldı. Buna mesai saatleri sonrası (akşam 17-18'den sonra) teslimat da dahil. Senin için kargonun acil hızlı olması gerekmiyordur ama başkasi için 2 gün beklemek çok zor olup hatta aynı gün teslim edilmesini isteyebilir. Artık insanlar alışveriş yaparken aynı gün kargoya verme seçeneği olanlara yoneliyorken esneyen saatler bana normal geliyor.
0
Amaranta ursula
(27.07.22)
mng ve aras amazonla çalışıyor. amazonda prime günleri vardı ondan yoğunluk var.
0
jelly bear
(27.07.22)
kargolarda internet alışverişinin artması ve pandemi süreci ile birlikte inanılmaz bir artış var. geçen şubeye gittim, o hengamenin altından nasıl başa çıkıyorlar şaştım. kendi personelleri harici anlaştıkları dağıtıcılar da olmasına rağmen hınca hınç dolu. kargocu olmak vardı :D
0
tabudeviren
(27.07.22)
Son günlerde ayrıca bir yoğunluk da var gibi görünüyor. Bence bu sebeplerle:

Bayramda biriken siparişler,
yaz tatili izinleri,
covid nedenli raporlar.
0
nickini vermek istemeyen uye
(28.07.22)
agt gecen aksam gece 11'de geldi amazon prime gunlerden aldigim urun.
0
bay b
(28.07.22)
(15)

Araba almalı mıyım

mg3929
İstanbulda çok merkezi bi yerdeyim. Marmaray falan dibimde. Arabaya hiç ihtiyacım yok. Ama araba artık kadın-erkek ilişkilerinde çok önemli gibi görüyorum, gözlemim bu yönde. Kız cıvıl cıvıl giyinmiş akşam dışarı çıkıcaz mesela arabasız toplu taşıma olmuyor, taksi aynı rahatlığı vermiyor sanki. Sırf
İstanbulda çok merkezi bi yerdeyim. Marmaray falan dibimde. Arabaya hiç ihtiyacım yok. Ama araba artık kadın-erkek ilişkilerinde çok önemli gibi görüyorum, gözlemim bu yönde. Kız cıvıl cıvıl giyinmiş akşam dışarı çıkıcaz mesela arabasız toplu taşıma olmuyor, taksi aynı rahatlığı vermiyor sanki. Sırf bu yüzden araba alsam kerizlik mi olur?
0
mg3929
(26.07.22)
Abi ben tam tersi akşam dışarı çıkacaksam arabayı bırakıp taksiyle gidiyorum alkol alacağım için, bu nedenle araba almak bana göre mantıksız ama genellemiyorum tabii.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.07.22)
Araba her türlü konfor. araban yoksa yığın kalabalığın olduğu liseli dolu yerlere gidiyorsun.
0
OrangeYellow
(26.07.22)
Araba gerekli. Kızla ilgisi yok
0
abuzer
(26.07.22)
Arabasızken arabanın kıymetini bilemiyorsun. Araba önemli
0
birmilyonunvarmi
(26.07.22)
Al imkanın varsa kesinlikle
0
hayati cozemeyen adam
(26.07.22)
Araba olsun da sen gene Marmaraya bin, eksikliği hissetmek zorunda olmak kötü.
0
olaylar olaylar
(26.07.22)
belli yaştan sonra verdiğiniz örnekteki gibi giyinip süslenip toplu taşımaya binmek biraz zor olabiliyor.
istanbul'da zaten taksi büyük sorun.
yanında biri olsa da olmasa da yollarda sefil oluyorsun.

araba önemli ve çok gerekli.
0
blatta hiberna
(26.07.22)
Onemli ama senin gibi biri araba kiralamali.
0
halk
(26.07.22)
istanbul’da araba gerekli ve şart bence de. kızdan bağımsız olarak gerekiyor. arabasızlık çok kısıtlayıcı bir şey. ama ek masrafları ve streslerini de göze alman lazım park gibi.
0
roket adam
(26.07.22)
motosikletim var, manitayla gezme tozma harici eğlenmeye dışarı çıktığımızda taksi ile git gel yapıyoruz, alkol olur bişi olur kaza yaparım falan gerek yok.

arabanın sağladığı bir kolaylık var ancak arabadan dolayı kızların yanaşma oranı artıyor yada daha kolay oluyor diye bişi yok. bütün konu senin flört becerilerin.

evet beraber gezme tozma işlerinde işe yaradığı doğru ama kiralarsın be hacı yani araba alacak paran varsa toplu paranı harcama, gerektiğinde bir sürü kiralama şirketi var mobil uygulama üzerinden kirala gitsin.
0
selam
(27.07.22)
Arabanin kapinin onunde olmasinin verdigi guveni cok seviyorum. Her sn istedigim yere gidebilirim hissi veriyoe. Gecen ay 1 hafta arabasiz kaldim degistirme asamasind, elim ayagim titredi shsnsjsj. Taksiye mecbur kaldim, gercekten kotuydu. Araba candir. Bence alin.
0
mor oje
(27.07.22)
arabasız olur mu ya bi al keşke daha önce alsaydım diyeceksin.
0
sizofren06
(28.07.22)
arabam var. vergisi, bakımı, kaskosu, sigortası derken zaten korkunç bir para oluyor. Kasko ücretlerine de ciddi bir zam geldi zaten.

yani açıkçası bir mekana gidilecekse taksi çok daha rahat ve konforlu bence, park yeri sorunu yok, bira içtim araba kullansam mı sorunu yok, trafik var sorunu yok.

Arabam şehir içi aylarca kullanılmadan duruyor yerinde, kullanıyorsam sadece uzun yollarda kullanıyorum.
0
denizgonen
(28.07.22)
imkan varsa al. kız erkek olayından bağımsız özgürlük sağlıyor.
0
ayin yazari
(28.07.22)
Araba çok lazım bir şey. Ama kadın-erkek ilişkilerindeki önemi için almak da ne bileyim...
0
kafasizbiri
(10.08.22)
(9)

Airfryer kullananlar memnun musunuz?

rebecca
Ben ürün inceleme videolarına baktığımda benim ihtiyacımı giderir gibi gördüm köfte tavuk sebze vb için, siz ne düşünüyorsunuz memnun musunuz? Bir de marka önerisi gelirse süper olur.
Ben ürün inceleme videolarına baktığımda benim ihtiyacımı giderir gibi gördüm köfte tavuk sebze vb için, siz ne düşünüyorsunuz memnun musunuz?

Bir de marka önerisi gelirse süper olur.
0
rebecca
(26.07.22)
Memnunum. Philips XXL.
0
himmet dayi
(26.07.22)
çok memnunum. Philips XXL +1
0
redlinetheturk
(26.07.22)
Xiaomi'ninkini aldım 2 kişi için yeterli fakat misafir falan gelince fırını çalıştırmak daha mantıklı oluyor onu 2 kere 20-30dk çalıştırmaktansa fırında tek seferde fazla fazla yapılabilir. Ama 1-2 kişi için güzel ve hızlı pişiriyor.

Philipste durum nasıl bilmiyorum ama Xiaomi'nin 2 aparatı bana pek yetmedi. Ayrıca 3 katlı ızgaradan, kek kalıplarından falan almak lazım. Onlar için de üstüne yaklaşık +1000TL koymak gerekiyor.
0
ananiyimioguz
(26.07.22)
1-2 kişiyseniz ve evde halihazırda güzel bir fırın yoksa iş görür. Tavada yağ sıçratma problemini ortadan kaldırır. Onun dışında epey overrated bir ürün. 3-4 kişilik evlerde fırın tepsisine yağlı kağıt sermek daha zahmetsiz ve lezzetli sonuçlar verebiliyor. Henüz her ürünü denemedim. Patates fırındakine göre çok kötüydü, tavuk but güzel oldu. Ama fırında da güzel olurdu zaten. Yalnız yaşayanlar için kullanışlı.
0
zihua
(26.07.22)
philips xxl +1
aşırı memnunum.
fırınla kıyas kabul etmez, alternatifi değil.
0
blatta hiberna
(26.07.22)
cok memnunum philips xxl+1
ama bunun daha uygun fiyatli olan ve xxl olmayan modelini alirdim simdiki aklim olsa. cunku akilli sensor ozelligini hic kullanmiyorum desem yeridir. ne pisireceksem sicakligi ve sureyi kendim ayarliyorum. hic kullanilmayan bir ozellik aradaki o fiyat farkina degmez. yani simdi olsa gumus rengi kulbu olan modeli alirdim philips alacaksam.
0
in vino veritas
(26.07.22)
Köfte - tavuk - patates için mükemmel bir alet. Özellikle patates konusunda fırınla mukayese bile edilmez. Ama börek olmaz mesela, ya da patlıcan kızartması için epey yağa bulaman lazım ki ancak o zaman kızartma gibi oluyor. Kızım öğlen okula yemek götürüyor, benim için kurtarıcı oldu, buzluktan alıp 15 dk içinde hazır hale getiriyorum.
Philips XXL
0
SiyamkedisiZorro
(26.07.22)
Tefall actifry
0
photo85
(26.07.22)
Instant Pot'un airfryer ek baslikli versiyonunu kullaniyorum. Gayet memnunum, sadece airfryera uygun olmayan seyleri kizartmak icin ic yuzeyleri biraz yaglamaniz gerekiyor ki yapismasin.
0
cleric
(26.07.22)
(8)

Yolda bukalemun buldum

nolmus yani
Ben bunu napcam? Birinin evinden kaçtı heralde. Yavru kedi kadar bir şey yeşil falan böyle. Ezilecekti korktum aldım. Dediler şu parka fırlat. Firlatamadim kediler aç gözlerle bakıyordu. Şimdi galiba artık bukalemunum var.İzmir Alaybeyde buldum almak isteyen ya da evinden kaçtığını iddia eden varsa
Ben bunu napcam? Birinin evinden kaçtı heralde. Yavru kedi kadar bir şey yeşil falan böyle. Ezilecekti korktum aldım. Dediler şu parka fırlat. Firlatamadim kediler aç gözlerle bakıyordu. Şimdi galiba artık bukalemunum var.

İzmir Alaybeyde buldum almak isteyen ya da evinden kaçtığını iddia eden varsa paslayayim.
0
nolmus yani
(24.07.22)
iyi ki parka fırlatmamışsınız, yaşatmazlardı kesin.
onlara uygun cam ya da tel kafesler oluyor.
sanırım bir tür ışık da istiyorlar, bir veterinere veya petshop'a danışın derim.

güle güle büyütün. :)
0
blatta hiberna
(24.07.22)
şöyle bir gerçek var ki sürüngenlerin satışı ve bakılması kanunen yasak. cezası var. milli parkları doğal hayatı koruma müdürlüğü arayın gelip alsınlar.
0
delidir yakalayin
(24.07.22)
Biz de bir gün bahçede bulmuştuk. Beslemeye çalışın. Yoksa çok güzel sulak bir ormanlık alana bırakın. Kafes, su, şimdilik sebze, meyve, sinek falan vermeye çalışın.
0
prole
(24.07.22)
doğaya bırakmak onu yem yapmaktan başka bir işe yaramaz.

evde bakmak da kanunen yasak.

ben bi kurumun ilgileneceğini de sanmıyorum. yine de en makul çözüm o gibi.

ilginiz ve en önemlisi buna ayırabilecek paranız varsa evde şikayet/ihbar almadan bakmak keyifli olabilir. ama ışıklarından yemlerine vs iyi para yerler.
0
patronaj1
(24.07.22)
hocam çok iyi yapmışsınız bırakmak yerine almakla.
keşke bir resim ekleseydiniz duyuruya baksaydık :)
0
WithWorth
(24.07.22)
Evde bakmaya çalışın derim maddi imkanınız varsa :(
0
amsterdam otlu sigarası
(24.07.22)
hepinize tek tek teşekkür ederim. resmi de ekledim duyuruya. bir arkadaşım küçükken bukalemun baktığını , evinde hala ufak tefek sürüngenlere baktığını, hazır boşta teraryumunun bile olduğunu ve gelip almayı çok istediğini söyledi. yarın müdürlüklere falan ulaşamaz belediyelere aldıramazsam vereceğim kendisine.

açıkçası direkt vermeyi daha çok istiyorum, sanki güvenliği arkadaşımda daha kesin olacakmış gibi geliyor ama neyse. ismini harun koydum bu arada. bukalemun harun.
0
🌸nolmus yani
(24.07.22)
Petshoplara degil de tanidiga verebilirsiniz. Ayrica Buldugunuz yerdeki market camlarina/duraga/direklere vb duyurusunu asabilirsiniz. Sahibi ariyordur belki.
0
nax
(25.07.22)
(2)

Boyner’den parfüm almak

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
Gğvenli midir? 1500 tl verip alıcam ama orjinalliği konusunda çekiniyorum. Herhalde türkiye’de alınabilecek en iyi burasıdır. Haksız mıyım? Nasıl test edebilirim? Var mı bildiğiniz güvendiğiniz bir site? 212 sexy man - 1500 Tl
Gğvenli midir? 1500 tl verip alıcam ama orjinalliği konusunda çekiniyorum. Herhalde türkiye’de alınabilecek en iyi burasıdır. Haksız mıyım? Nasıl test edebilirim? Var mı bildiğiniz güvendiğiniz bir site?

212 sexy man - 1500 Tl
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(19.07.22)
Parfümerilere de baksanız bi? Sevil falan.. Boyner genelde pahalı oluyor. Güvenlidir ama.
0
primetime
(19.07.22)
zaten 2-3 yer var güvenerek parfüm alabileceğiniz, onlardan biri de boyner.

indirim olup olmadığına bakmak için sephora'ya ve sevil'e bakıp karşılaştırabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(20.07.22)
(6)

bir psikoloğun iyi gelip gelmediğini nasıl anlarım?

ilgeru
evet saçma bir soru olabilir ama gerçekten işin içinden çıkamadım. bu konuda kendi gittiğim psikologdan başka da danışacağım kimse yok o da ne kadar objektif olur bilmiyorum.hayatımda ilk defa terapi alıyorum. bir 10 seansa falan gitmişimdir. seanslarım öyle benim problemlerime yönelik olmuyor da da
evet saçma bir soru olabilir ama gerçekten işin içinden çıkamadım. bu konuda kendi gittiğim psikologdan başka da danışacağım kimse yok o da ne kadar objektif olur bilmiyorum.

hayatımda ilk defa terapi alıyorum. bir 10 seansa falan gitmişimdir. seanslarım öyle benim problemlerime yönelik olmuyor da daha çok benim gündelik sıkıntılarımı paylaştığım, psikoloğumdan da fikir aldığım dertleşme havasında geçiyor. örneğin bir flört durumundaydım ve aklımı o kadar meşgul ediyordu ki terapilerin çoğunda o kişiyi anlatıyordum o konularda iyi geliyordu çünkü gerçekten seanslardan sonra rahatlamış hissediyordum. ancak düşündüğümde ben psikoloğa bu amaçla başlamamıştım kendi asıl dertlerim kayboldu gitti. bunlarla ilgili hiçbir aşama katetmediğimi düşünüyorum. ki hangi problemlerle ondan terapi aldığımı biliyordu ancak 2-3 seans sonra terapilerimiz benim gündelik sıkıntılarımı anlattığım, flörtlerimi paylaştığım bir şeye dönüştü gibi. bu psikoloğu da epey bir tavsiye üzerine bulmuştum hakkında her yerde çok fazla olumlu yorum olan biriydi, önüme gelen ilk psikoloğa gitmedim yani.

ancak objektif şekilde bir değerlendirme mi yapıyorum, yanlış mı düşünüyorum yoksa "terapi dediğin şey 15 seansta düzeltilecek bir şey değil zaten" mi? psikolog değiştirsem bundan farklı mı olur ondan da emin değilim. siz nasıl yürütüyorsunuz bu süreci?
0
ilgeru
(19.07.22)
Belirli bir sebepten terapiste gittiyseniz, terapist işinin ehli biriyse, zaman içinde o konuda bir iyileşme göreceksiniz bu uzun süreç gerektiren bir şey. 10 seansla falan olacak bişey değil.

Rahatlama konusuna gelince, o da çağımızın sorunu. Çevremizde sonuna kadar açılacağımız bir arkadaş genelde olmuyor. Açılmak arkadaşa olsun, terapiste olsun, insanı rahatlatır.
0
Mirket
(20.07.22)
Venting diyoruz biz o gündelik hayat anlatıp rahatlamaya, terapist olarak bir süre danışana bunun için yer açmak iyidir ama bir noktada müdahale ederiz genelde. Durumu aktarıp su yüzüne çıkardıktan sonra danışan hala gelip havadan sudan konuşmak içini döküp ferahlayıp gitmek istiyorsa yapacak bir şey olmuyor bazen tabii. Zorla kişiye bir şey yaptıramazsınız, kıvrak sorularla yönlendirmek hariç.
0
kullanıcıadımbuolsun
(20.07.22)
hayat kaliteniz artiyorsa iyi geliyordur. aksi durumda gelmiyordur.
0
kaerin
(20.07.22)
psikologların elinde sihirli değnek olsa herkes mutlu olurdu. terapilerde konuları danışan yani siz belirlerseniz, psikolog bir dakika çocukluk travmanıza dönelim demez. siz sizi sıkıntıya sokan durumları anlatırsınız psikologta yönlendirme yapar. 10 seans gidip tatmin olmuyorsanız değiştirebilirsiniz. yani tecrübeli iyi bir psikoloğun size belli kazanımları sağlaması gerekir. sizin beklentiniz önemli. ama yani partnerinle olan sıkıntıyı çözme psikolog sizi yönlendirir. beklenti önemli.
0
mikahakkinen
(20.07.22)
seans içerikleri bazen değişebilir.
farkında olmadan daha önce bahsettiğiniz travmalarınıza değinmek istemiyor, kenarından dolaşıyor olabilirsiniz.

bazı seans için "ne konuştuk ki şimdi?" dersiniz, bazı seans ağırlıktan yerinizden kalkamazsınız.
buna seans bazında bakmamanız, bütüncül yaklaşmanız lazım.

psikologa gittiğiniz süre içinde yaşam kaliteniz artmaz, aksine çoğu zaman aşağı çekebilir insanı çünkü travmalarınızla yüzleştiğiniz bir süreçtir.
yani bazen deşarj olabilirsiniz, bazen iyi, bazen kötü olabilir ama bunu o anki ruh halinize göre incelememeniz lazım.
0
blatta hiberna
(20.07.22)
Yine de diplomayı görmekte fayda var :)

twitter.com
0
Mirket
(20.07.22)
(11)

Irz düşmanı gibi mi göründüm?

mg3929
Bikaç gündür instadan konuştuğumuz bi kız var. O beni önce takip etti sonra konuşmayı ben başlattım. En son evden çalışma falan konuşuyoduk. O arada bi story atmış şarap içiyo çalışırken. Bana da bigün beraber çalışalım dedi, ben de olur hatta şarap eşliğinde de çalışabiliriz hehe dedim. O da 'hahja
Bikaç gündür instadan konuştuğumuz bi kız var. O beni önce takip etti sonra konuşmayı ben başlattım. En son evden çalışma falan konuşuyoduk. O arada bi story atmış şarap içiyo çalışırken. Bana da bigün beraber çalışalım dedi, ben de olur hatta şarap eşliğinde de çalışabiliriz hehe dedim. O da 'hahjahah çok iyi bi fikir değil gibi yaa' tarzı bi şey dedi. Ben de neden değil :pp falan yazdım. Sonra muhabbet kesildi, dün akşam storysine cevap yazdım dönmedi. Şarap eşliğinde çalışalım demek beni ırz düşmanı konumuna soktu kız da bunun niyeti kötü diye düşündü olarak yorumladım. Sizce bu muhabbet neden bir anda kesildi? Şarap içmekten kesilmesi hala saçma geliyor, öncesinde akıcıydı gayet.
0
mg3929
(18.07.22)
ırz düşmanı ağır bir ifade de hatun kişi yatak iması almış sanırım o yüzden geri çekmiş kendini. bu işin olacağı varsa da akışına bırakmak lazım. neden değil diye üstelemen eksi puan olmuş.
0
lazpalle
(18.07.22)
Ortada bir durum gibi görünüyor. Olabilir de, olmayabilir de. İnsanlar buluttan nem kapar hale geldi, suçlayamıyorum kimseyi.
0
d max
(18.07.22)
Neden değili üsteleme gibi değil de öylesine yazmıştım konuşmanın akışında. Neyse sağlık olsun paslanmışım bu işlerde ilk date öncesi daha ağırbaşlı olmak gerekiyo demek :/
0
🌸mg3929
(18.07.22)
çok üsteleme, asıl üstelersen "ırz düsmani" gibi görünürsün. akışına birak, o ararsa da şarap muhabbetini acma hic.
0
tadellesever
(18.07.22)
Yok gayet normal ilerlemis gibi gorunuyor da, kizin 'cok iyi bir fikir degil gibi ya' demesine karsilik 'neden degil' demeniz biraz garip olmus. Yani bana oyle geldi ki, kiz flortoz bir cevap vermis size bunun neden iyi bir fikir olmayabilecegi acisindan. Is icin iyi bir sey degil gibi yani, cunku akliniz dagilmis olacak.

Sizin 'neden degil' demeniz konuyu illa cinsel icerikli bir yere cekmeye calisiyormussunuz gibi olmus. Atiyorum, 'evet latte yapalim biz onu, durup dururken kovulmaya gerek yok' falan gibi bir geyik sakayla geri adim atsaydiniz ustune gitmek yerine, onun da sohbeti ilerletmek icin soyleyecek bir seyi olabilirdi.
0
sopiro
(18.07.22)
sopiro +1

Ama kaybedilmiş bir şey yok henüz. "bir gün beraber çalışalım" cümlesi önemli. Bundan sonra kafalar uyuşacak mı ona bakmak lazım...
0
pispinti
(18.07.22)
Ceylanı ürkütmüşsün, o da kaçmış. Neden değil diye sormanız abartı olmuş. İyi fikir değil demesinin sebebini biliyorsunuz diye düşünüyorum. Hızlı bir şekilde olayı cinselliğe götürmek istemez çoğu kadın. Siz uslu çocuğu oynasanız yine kaybederdiniz ama şu an abazan gibi algılandınız ve bu sebepten ban yediniz. Tam ortasını tutturmanız lazım. "Şarap yerine biz de vişne suyu içer, şarapmış gibi story atardık hehe xD" yazsan belki de devamında sohbet ilerleyip şu an şarap eşliğinde ders çalışıyordunuz. Daha rahat ve esprili yaklaşın, kasmayın. Cinsellik iması için acele etmeyin ama süt çocuğu gibi de olmayın, efendi adamı da oynamayın bir kadının kalbini kazanmak için, hiçbir işe yaramıyor.

edit: amacın cinsellik değildi belki onu yazarken ama ettiğiniz lafların nereye çekilebileceğini tartıp yazmanız lazım. hele ki bu kişiyi yüz yüze hiç tanımıyorsanız yanlış anlaşılmanız gayet doğal. eğer cevap vermiyorsa "next" demek zorundasın. atacağın her adımda daha da uzaklaşacak. ben daha yazmayın derim.
0
Cesario
(18.07.22)
Yazım dili algısı kişiden kişiye değişiyor, bu kızla da yazım dilim en başından beri aynıydı.
0
🌸mg3929
(18.07.22)
flörtün kuralları içerisinde karşı tarafın yaptığı atakları soru ile karşılamak iyi bir şey değil.

flört denilen olay; kişilerin özellikle de hanım kişilerin bu kişi bana uygun mu, her şeyi kabul eder mi yoksa kendi karakteri var mı, karşısına çıkan engelleri aşacak mı yoksa pes mi edecek, peşimden koşacak mı yoksa özgür ruhlu bildiğini yapan biri mi gibi sorulara cevap aramasıdır. bunu da itiraz ederek, seni kötü hissettirecek laflarla yaparlar, bu aşamada herhangi bir şey düşünülmez nefes almak gibi içgüdüsel gerçekleşir ancak karakterin hakkında bilgi toplamış olurlar.

senin neden sorusu ırz duşmanı gibi değil de karşı taraftan açıklama bekleyen bir şey. sana bir engel koymuş, sen o engeli aşmaya çalışmak yerine durup bu engel nasıl bir engel diye açıklama istemişsin. oysa flört aşamasında açıklama istemek ve yapmak iyi bir şey değildir.

Flört içerisinde herşey çok nettir.

Muhabbetin kesilmesinin tek sebebi ise açıklama istiyor olman. oysa hemen hemen her konuda dalga geçersen beraber gülersin.

ecnebilerin bir şarkısı vardı, girls just wanna have fun diye. gerçekten de kadınların en büyük derdi beraber oldukları, olabilecekleri kişi ile eğlenebileeklerini görmektir. zaten gün içerisinde yüzlerce farklı dertle uğraşıyorlar, senin o dertleri hatırlatman, hissettirmen yada yenilerini eklemen bir şeye yaramaz. sen güleceksin, güldüreceksin, sana komik geliyorsa yapıştır lafları, ayıp olur mu, yanlış anlar mı diye düşünme, zaten karşı taraf adına düşünüp karar vermek ve ona göre hareket etmek tüm ilişkilerin (iş, aile, arkadaş vs.) düşmanı, karşı tarafı hiç'e saymaktır.


Şöyle mi düşündü böylemi düşündü, bilemeyiz. bunu da umursamamalısın, eğer öyle hissediyorsa ağzı var, dili var, söyler. söylemiyorsa zaten o kadar önemli değilsindir, seni o kadar önemsemiyorsa sen neden önemsiyorsun ki?

Örneğin ben senin bahsettiğin durumda oldukça dalga geçerdim, oo patron iş bekliyor hanım kızımız şarap keyfinde, umarım rapoları doğru hazırlıyorsundur, sarhoş olup mailleri yanlış kişiye atmazsın inş. vs. vs. gibi laflarla dalga geçerim (daha komikleri aklıma gelmiyor şimdilik ama önemli olan ana fikri alman).

genel olarak hanımlar erkeklere challenge ortaya koyduğunda durmak yerine kabul edip çıtayı daha da yükseltmek işe yarayan bir yöntemdir.

5 metreden suya atlamayı teklif ediyorsa 15 metreyi önüne koyarsın. sen kendini ona değil, o kendini sana ispatlamaya çalışır ve bundan çok keyif alırlar. (tabii bunların hepsinin goygoy olduğunu unutmamak gerekiyor eğlence her yerde, her zaman)

iyi bir santranç oyuncusu basit bir oyuncu ile oynamaktan hiç hoşlanmaz, keyif alamaz, kendisinden daha iyi biri ile oynadığında yenilse bile keyif alır, bir şeyler öğrenir bu nedenle de oynamaya devam eder, yenilen pehlivan güreşe doymazmış lafı da buradan gelir. yenilen pehlivan yenen kişiden daha tecrübesizdir kendisini ispat gereği hisseder ve güreşe devam eder. yenen ise kendisini ispatlamıştır işi bitmiştir ve eve gitmek ister.

sopiro da çok güzel örnek vermiş.
0
selam
(18.07.22)
sopiro +1
selam +1

flört etme amaçlı bir şey yazıldığında bile "neden değil :p" tarzı bir cevap başarısız bir cevaptır ve sohbeti tıkar.
çünkü bu sorunun hem bir cevabı yok hem de olan cevap zaten karşıya söylenmez.

kız tatlı tatlı flört ederken biraz kapı araladığında onu zorlayıp açmaya çalışmak negatif etki uyandırır.
önemli olan sohbeti sürdürebilmek, ilk imada ve ilk flörtte onun üzerine oynamak değil.

ırz düşmanı değilsiniz tabii ama "sıkıcı" bir yere gitmiş sohbet.
ilgi çekiciliğinizi yitirdiniz muhtemelen.
0
blatta hiberna
(18.07.22)
@e bana nick birakmamissiniz zalimler +1

En başından beri demişsin ama zaten birkaç gün olmuş.

Şarap eşliğinde çalışabiliriz fazla amatör bir cevap. Bu yüzden kaçmış.
0
dissendium
(18.07.22)
(10)

İhtiyaç Kredisi Hk.

zor azizim zor
Merhaba,Bir nedenden dolayı ihtiyac kredisine ihtiyacımız oldu. Maaşımızı ziraat bankasından alıyoruz. 15k civari maaş alıyorum üzerime başka borç yok. 50000 hatta 35000 Tl bile vermedi. Bir yakınımızın yorumu kredi kartı olmadığı içindir gibi ama bana çok mantıklı gelmedi bir yorumu olan var midir?
Merhaba,

Bir nedenden dolayı ihtiyac kredisine ihtiyacımız oldu. Maaşımızı ziraat bankasından alıyoruz. 15k civari maaş alıyorum üzerime başka borç yok. 50000 hatta 35000 Tl bile vermedi. Bir yakınımızın yorumu kredi kartı olmadığı içindir gibi ama bana çok mantıklı gelmedi bir yorumu olan var midir?
0
zor azizim zor
(14.07.22)
Kaç yıldır çalışıyorsunuz? Bir çok kriter var kredi tahsis sürecinde.
0
kilimanjaro
(14.07.22)
5 yıldır çalışıyorum, devlette doktorum.
0
🌸zor azizim zor
(14.07.22)
Hatta eşim de başvurdu. Eşime de red verdiler. Ki kendisi 7 senedir çalışıyor ve maaşı neredeyse benimkinin 2 katı.
0
🌸zor azizim zor
(14.07.22)
Enteresan o halde. Başka bir bankadan şansınızı deneyin. Şu sıra devlet bankaları musluğu kıstı demektir.
0
kilimanjaro
(14.07.22)
Devlet bankaları zaten aylardır zararına kredi veriyordu (faiz oranları çok düşüktü) bu sebeple tahsisleri azaltmış olabilirler. Özel bankaları deneyin.
0
kilimanjaro
(14.07.22)
benim de geçen gün ihtiyacım oldu, başvurdum.

hem şirketim var, hem kredi notum yüksek, hem her şeyimi aşırı düzenli ödüyorum, hem kkb'de limitim yeterince var, hem de talebim 20 binin bile altındaydı ama bana da vermediler.
kredi kartı limiti yükseltmeyi denedim, onu da yükseltmediler.
hem devlet, hem iki özel banka denedim, sonuç aynı.

bence şu anda bankalar tarafından normal bir kredi politikası uygulanmıyor.
0
blatta hiberna
(14.07.22)
Kamu bankalarında faiz oranları oldukça düşük. yaklaşık bir aydır baya kısıtlı. Ancak şu sıralar Vakıfbank veriyor sanırım. Tabii orada da maaş müşterisi avantajı olmayacak.
0
primetime
(14.07.22)
Kamu bankaları kredi musluğunu kesti, çok az veriyorlar artık. İşbank kullanıyorsanız tek tıkla direkt hesaba geçer.
0
mg3929
(15.07.22)
kamu bankaları artık kredi vermiyor hele ziraat. bana kredi kartı vermemişti maaş hesabım olmasına rağmen.
0
sizofren06
(15.07.22)
Ben de benzer durumu yaşadım, varolan kredi kartı limitim 22bin TL idi, baktım taksitli nakit avans ihtiyaç kredisi ile aynı faiz oranını veriyor taksitli nakit avans çektim. Kredi kartı kullanmıyorsanız bir kredi kartı başvurusunda bulunabilirsiniz. Çektiğim banka yapı kredi bu arada.
0
uvcray
(15.07.22)
(7)

bu adama nasıl sigarayı bıraktıracağım..lütfen yardım ediniz

super gazi
selamun aleyküm millet,herkese sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.45 yaşında abim var,zamanında sigara denen o iğrenç illet yüzünden kalp krizi geçirdi,günlerce hastanede kaldı,stant takıldı.o günleri bile şu anda yazarken hatırlıyorum,üzüntü ve dehşete düşüyorum.doktoru bile eğer sigara içersen san
selamun aleyküm millet,herkese sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.45 yaşında abim var,zamanında sigara denen o iğrenç illet yüzünden kalp krizi geçirdi,günlerce hastanede kaldı,stant takıldı.o günleri bile şu anda yazarken hatırlıyorum,üzüntü ve dehşete düşüyorum.doktoru bile eğer sigara içersen sana hakkımı helal etmem demişti iyi hatırlıyorum.o yaşadığımız stresi ve hüznü asla unutamıyorum.mucize eseri yeniden hayata bağlanmıştı.1 yıldır kendisini görmüyordum,maalesef yine sigaraya başlamış.yani ona bak 3 çocuğun var,eşin var,80 yaşında yaşlı annen var,yine mi onlara üzüntü yaşatacaksın dedim,verdiği cevap çok manidardı çok içmiyorum ki...yani şu lafa bak ya,resmen intihar etmek istiyor,abimdir,kötü olmasını istemem,ama yine sigaraya başlaması beni deli etti bayram gününde,hem de bu kadar zaman bu pislik yüzünde hastane de kalmasına rağmen...peki nasıl vazgeçireceğiz şu sigaradan ne yapmalı,nasıl etmeli,tamam irade meselesidir ama bu iş ne yapmalı?çocuklarla eşiyle falan mı irtibata geçmeli,nasıl vazgeçireceğim şu sigara illetinden...

yardımlarınız benim için çok değerli ve önemlidir..iyi akşamlar.
0
super gazi
(14.07.22)
korkutma genelde ise yaramaz. daha da stres yaratir.

iyi seylerle ikna olmali. sigarayi birakirsam, sunlari yaparim. sigarayi birakirsam torunlarimi yazin yanima birakirlar gibi ?
0
safak efendisi
(14.07.22)
birine bir şeyi bıraktıramazsınız.
kendisi zaten yaşayabileceği en kötü deneyimi yaşamış ve ona rağmen devam ediyor, bundan daha güçlü ne olabilir ki?

bu şekilde davranmanız aksine onun kişisel alanına müdahale olduğu için daha çok içmesine bile neden olur.

yapabileceğiniz bir şey yok maalesef, herkesin kendi seçimleri var.

burada mesele sigara değil zaten.
belli başka içsel meseleleri var.
0
blatta hiberna
(14.07.22)
bizim 65lik bi amcamız 2 kere kalp kriziyle hastaneye taşındı
stent takıldı
sonra efor testinden çıkar çıkmaz o ter ve kalp atışıyla üst üste 2 dal sigara püfürdetti :D
zor bi şey istiyorsunuz
geçmiş olsun
0
comp
(14.07.22)
Zorla olmuyor kardeşim, gırtlak kanseri eniştem boğazı delik, öldü ölecek halde gizli gizli içmeye devam ediyordu, içmesin diye cebinde kuruş para tutmazlardı adamın, arkadaşlarından otlana otlana devam etmiş, öldüğünde öğrendik. Zorla olmuyor yani.
0
uvcray
(14.07.22)
zorla olmaz +1. bu tarz insanlar maalesef bencil, kendi zevkleri dışında bir şey düşünmüyorlar. benim de bu tarz tanıdığım aile bireylerim var. öleceksin deseler keyfinden vazgeçmez.
0
roket adam
(15.07.22)
youtu.be

Allen carr tekniği diye geçiyor. Çok insanda işe yaramış, bende de işe yaradığını soyleyebilirim.

Bir deneyin, belki sonuç alırsınız.
0
han20
(15.07.22)
zorla olmaz bence de.

ancak yine de bilginiz olmasi acisindan, bu ise yarayan bazi ilaclar var, champix idi sanirim adi edmin degilim, baska da vardir belki. konuyu arastirabilirsiniz belki olasi yan etkileriyle birlikte.
0
taurina
(15.07.22)
(5)

tenisseverlere bir soru

denizzz
roland garros haricindeki ufak tefek turnuvaları takip ediyor musunuz? maçları nereden izliyorsunuz?
roland garros haricindeki ufak tefek turnuvaları takip ediyor musunuz? maçları nereden izliyorsunuz?
0
denizzz
(12.07.22)
mümkün mertebe etmeye çalışıyorum.
digiturk tenis paketi üyeliğim var (sanırım o paketin adı değişti), eurosport da dahil digiturk'e.
bir de ssportplus vardı, iptal etmiştim ama wimbledon'ı yine oradan izledim.
0
blatta hiberna
(12.07.22)
Grand slam tenisseveriyim. Eurosporttan takip ediyorum.
0
temasettin
(12.07.22)
7-24 takip ederim
atp-wta-challenger bazen itf'ler
0
deranzo1
(12.07.22)
Roland Garros harici derken acaba Grand Slam harici mi demek istedin?

Ben de GS takipçisiyim. Küçük turnuvaları takip etmem ama Federer denk geldiğinde kumda oynasa izlerim.
0
himmet dayi
(12.07.22)
Ben de grand slam takipçisiyim. Eurosport’tan izliyorum.
0
invictae
(12.07.22)
(7)

İzlemelik Komedi Filmi Önerisi

dreamnesiac
Tatilde İstanbul'u bekleyenler için:)En sevdiğiniz komedi filmleri?Teşekkürler
Tatilde İstanbul'u bekleyenler için:)

En sevdiğiniz komedi filmleri?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(11.07.22)
the bird cage

eski filmleri severseniz the odd couple.
0
blatta hiberna
(11.07.22)
Biraz eski ama The Invention of Lying güzeldir. Netflix’te olması lazım.
0
himmet dayi
(11.07.22)
we're the millers
0
Kittie
(11.07.22)
Hep öneriyorum, Spy.
0
Hallegadola
(11.07.22)
due date
date night
hangover serisi
hot fuzz
shaun of the dead
0
halanne
(12.07.22)
Death at a funeral (ingiliz versiyonu)
0
oldtimer
(12.07.22)
Hangover +1
0
respect
(12.07.22)
(2)

Enerjisa dask istiyor

spackinq
Başvuru yapacağım fakat dask istiyor. Ev sahibinden mı isteyeceğim
Başvuru yapacağım fakat dask istiyor. Ev sahibinden mı isteyeceğim
0
spackinq
(11.07.22)
Evet
0
brkylmz
(11.07.22)
kontrata iyi bakın, sağında solunda, arkasında falan yazıyor olabilir.
sözleşme yapılırken veriliyor genelde çünkü ama unutmuşlardır belki.
0
blatta hiberna
(11.07.22)
(19)

Yeni doğacak kızımız için 2 isim arasında kaldık

raskolnikovv
İnci ve pelin. Sizce hangisi kulağa daha güzel geliyor.
İnci ve pelin. Sizce hangisi kulağa daha güzel geliyor.
0
raskolnikovv
(11.07.22)
inci
0
brkylmz
(11.07.22)
inci güzel bir isim. allah analı babalı büyütsün, tebrikler
0
kurbanlik koyun
(11.07.22)
inci +1 sağlıkla dünyaya gelsin.
0
dedim ben sana
(11.07.22)
İnci+1
Bahtı açık olsun
0
kisa
(11.07.22)
Pelin
0
mor oje
(11.07.22)
İnci
0
hold short of the runway
(11.07.22)
inci +1
ömrü sağlıklı bereketli olsun
0
turbo sadık
(11.07.22)
Ben İnci'yi seçerdim, Türkçe kökenli isimlere karşı sempatim var.
0
akhenaten
(11.07.22)
inci +1

şansı, bahtı açık olsun.
tebrikler.
0
blatta hiberna
(11.07.22)
iki isim de cok guzel bence.

ben de su an hangisini desem diye kararsiz kaldim. inci diyelim o zaman :)
0
exlibris
(11.07.22)
inci
0
cooperr
(11.07.22)
Ben Pelin demeye geldim.
0
dissendium
(11.07.22)
İkisi de güzel ama İnci’nin maalesef inci sözlükten gelen kötü bir intibası var, o yüzden Pelin. Pelin havalı kız ismi güzel olur bence.
0
Hallegadola
(11.07.22)
inci. hem çok narin hem de çok az. pelin çok fazla.
0
ilgeru
(11.07.22)
Pelin. Yurtdisina giderse inci ne yazmasi ne soylemesi kolay bir isim.
0
hot potato
(11.07.22)
Pelin.

Yurtdışı detayı +1

Şansı, bahtı açık olsun.
0
baldan kaymak
(11.07.22)
türkçe karakter kullanmazdım.
0
liberal
(11.07.22)
iki ismi de koyun kendisi hangisini kullanırsa kullansın
0
hakyememyemekyerim
(11.07.22)
İnci. İnci isminde bir öğrencim vardı, pek tatlı pek naifti. Pelinleri sevmem ben. İnci olsun.

O değil de sağlıkla, huzurla büyüsün.
0
duma duma dum
(12.07.22)
(3)

Arkadaşımın kedisi çok hasta (Ankara)

sakince
3 gündür kusuyo mide yanmasi için igne yapildi ama kusmaya devam etti en son da salya akıtmaya başladı ateşi dun gece 39.2 çıktı. Tahlil vs. İçin fiyat olarak altından kalkamayacağı bir ücret söylemişler. Ankara da yardımcı olabilecek olan var mı çok sevinirim.
3 gündür kusuyo mide yanmasi için igne yapildi ama kusmaya devam etti en son da salya akıtmaya başladı ateşi dun gece 39.2 çıktı. Tahlil vs. İçin fiyat olarak altından kalkamayacağı bir ücret söylemişler. Ankara da yardımcı olabilecek olan var mı çok sevinirim.
0
sakince
(11.07.22)
cankaya veteriner

cinnah a yakin

cok duzgun insanlar

www.cankayaveteriner.com.tr

kesinlikle paragoz degiller, bilgililer olanaklari var.

fakat bidigim kadariyla kedilerde zate normal ates 40, yani 39.2 yuksek olmamali. fakat salya akmasi vs tabi sorun. kesin arayin gidin buraya.
0
mavicorap
(11.07.22)
veteriner ücretleri maalesef çok yüksek ama üç gün bu şekilde hasta hayvan için çok uzun süre, vakit kaybetmeden müdahale edilmesi lazım.

maalesef ücret açısından tavsiye edebileceğim bir yer yok.
üstte yazmış olan arkadaşın dışında veterinerlik fakültesini araştırabilirsiniz belki alternatif olarak.
ama bir an önce götürsünler.
0
blatta hiberna
(11.07.22)
Kedilerde normal ateş 40 değil, genelde 38 +/- 1 derece. Eğer tuvaletini yapmıyorsa, zehirlenme başlangıcı olabilir. Ama kusmanın birçok sebebi var. Başka bir gözleminiz yoksa malesef tahlil gerekir (bence tabii, vet değilim).

Bir de belki belediye ücretsiz yardımcı olabilir. Hasta kedilere mudahale yapıldığı yazıyor web sitesinde, ama tahlil cihazları yok. Belki belediye veterineri gözle bile olsa tecrübeye dayalı teşhis koyabilir. Görüşün derim, bir şey kaybetmezsiniz: www.bel-pa.com.tr
0
alfired
(12.07.22)
(9)

Şerefsizsin demekle şerefsizlik ediyorsun demek aynı anlama mi gelir?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(09.07.22)
Asagi yukari evet ama tam degil
0
floydian
(09.07.22)
Bence farklı. Şerefsiz genel, bence daha ağır. Şerefsizlik yapmak belirli bir olay için söylenmiş, genel değil.
0
dissendium
(09.07.22)
"şerefsizlik ediyorsun" deyince aslında genelde şerefsiz değilsin ama şu anda şerefsiz gibi davranıyorsun anlamı var bence.
0
king lizard
(09.07.22)
Şerefsizsin = Sürekli şerefsizsin, hep şerefsizdin, hep şerefsiz olacaksın. Yaptığın her şeyin altında şerefsizlik yatıyor.

Şerefsizlik ediyorsun = Normalde şerefsiz değilsin ama bu hareketin şerefsizlerin yapacağı bir hareket, o yüzden bu yaptığınla şerefsizlik ediyorsun.
0
black holes in the sky
(09.07.22)
farklı anlama gelir.
biri "sen genel olarak, her konuda şerefsiz bir insansın" demek, diğeri "normalde böyle değilsin, bu konuda şerefsizlik ediyorsun" demek.
0
blatta hiberna
(09.07.22)
“Şerefsizlik ediyorsun” iltifat bence. Aslında hiç öyle biri değilsin ama n’oldu da böyle oldun sen anlamına geliyor.

“Şerefsizsin” çok ağır bi hakaret, gönül koysanız yeridir.
0
msb
(09.07.22)
Şerefsizsin geneldir, genel olarak şerefsizsin.

Şerefsizlik yapıyorsunuz şu şekilde derseniz, kişiye değil davranışına mâl etmiş olursunuz. Şunu şunu yaparak şerefsizlik ediyorsun şu anda.
0
damba
(09.07.22)
1. Hakaret olur başın derde girer
2. Tam hakaret sayılmaz, kurtarırsın
0
epitaf
(09.07.22)
evet aynıdır
0
paintov
(10.07.22)
(8)

akşamdan kalma ilacı neydi?

mikahakkinen
neydi adı?
neydi adı?
0
mikahakkinen
(09.07.22)
alka seltzer
0
bravoteam
(09.07.22)
alka seltzer ?
0
melodi
(09.07.22)
exlibris
(09.07.22)
Soğuk bir bira iç. Onun dışındakiler hikaye.
0
Mirket
(09.07.22)
bol bol su iç
0
astronom bey
(09.07.22)
Kusma varsa ekşi mayalı ekmek iyi gelir.
0
gabe h coud
(09.07.22)
ayran ile sade soda karıştırıp iç.
0
sarhosken alinan hesap
(10.07.22)
alka seltzer +1

gece yatmadan bir tane, sabah kalkınca bir tane daha etkili oluyor.
0
blatta hiberna
(10.07.22)
(10)

Bu bilgi,haber, magazin bombardımanıyla nasıl rahat yaşanır?

halen
Teknolojinin, wifi’n gelişmesiyle, daha çok da yaşadığım ülkedeki kendi dünya görüşüme uymayan bilgileri, over dose lüks tüketimle sükseyi, adaletsizlik ve kutuplaşmanın âlâsını her gün bir bir yutarken nasıl sağlıklı yaşamayı başarabilirim bunu düşünüyorum bir süredir. Sindiğimi, sindirildiğimi düş
Teknolojinin, wifi’n gelişmesiyle, daha çok da yaşadığım ülkedeki kendi dünya görüşüme uymayan bilgileri, over dose lüks tüketimle sükseyi, adaletsizlik ve kutuplaşmanın âlâsını her gün bir bir yutarken nasıl sağlıklı yaşamayı başarabilirim bunu düşünüyorum bir süredir. Sindiğimi, sindirildiğimi düşünüyorum buna da göğsümdeki tam olarak da teşhisini koyamadığın fakat korku olduğunu düşündüğüm, güvende,özgür ve mutlu yaşamamaktan kaynaklandığını düşündüğüm histen pay biçerek söyleyebilirim.

Sizler nasılsınız ?
0
halen
(08.07.22)
Hayatı kaçırma korkusunun üzerine giderek, ekran sürelerini azaltarak
Burada nihilizmden her şeye kayıtsızlıktan bahsetmiyorum, örneğin amerikada tren raydan çıksa insanlar ölse üzücü bir olay fakat bunu öğrenince elimizden bir şey gelmiyor
0
freebird5406_2
(08.07.22)
Bu kadar şeyi takip edebiliyorsan çok boş zamanın var demektir. İşten fazla zamanın kalıyorsa bunu kişisel hedeflerin için harca. Yabancı dil öğrenmek olabilir, mesleki bir program olabilir. Spor, müzik çok basit ama hayatını değiştirebilecek tavsiyeler. Ben uzun süredir Türkçe haber okumuyorum. Bir de insanlık tarihi çok uzun. Bundan 1000 yıl önce de çok büyük olaylar oluyordu. Yani bu bilgi akışı, siyaset hiçbir zaman bitmez, bitmeyecek. Bunu bilerek her şeye yetişmeye gerek olmadığını fark edersen rahat edersin.
0
dissendium
(08.07.22)
Ben dediğiniz şeylerin hiçbirini görmüyorum. Tv kanallarını izlemiyorum. Bbc ve diken dışında haber sitesi takip etmiyorum. Reklam engelleyici kullanıyorum. İnstagramda sadece kendi ilgilendiğim konuları görüyor gerisini takip etmiyor engelliyor, silemiyorsam da susturuyorum. YouTube’daki Türkçe içerikleri olabildiğince az tüketiyorum. Zaten çok büyük kısmı taklit ve bana göre çöp. Diğer sosyal medyalarla da pek işim olmuyor. Böyle olunca bombardıman falan görmüyorum, kendi dünyamda hayet mutlu ve mesudum.
0
amsterdam otlu sigarası
(08.07.22)
bilgi, haber ve magazin bombardımanından uzak durup, kendimi keyif alacağım ve/veya para kazanacağım aktivitelere yoğunlaştırarak rahat yaşıyorum. tv izlemiyorum mesela, tv'mizde hiç kanal yok. sadece netflix, dizi film vs var. haberleri görebileceğim iki yer var biri ekşi sözlük, diğeri de twitter, oralarda da hoşuma gitmeyen şeyleri genelde izlememe, atlama gibi bir lüksüm var.

haberler ve sosyal medya en uç sesleri öne çıkarıyor, yani ya "her şey kötü öldük bittik" diyenler var, ya da "her şey çok iyi; ülkemüz süper" diyenler önüne düşüyor. herkesin hayat koşulları bu iki genellemenin çok daha ötesinde kalabilecek seviyede genellikle. o yüzden haberleri ve sosyal medyayı takip etmek, özellikle siyaset ve haber amaçlı olarak, aşırı gereksiz, faydasız ve saçma.

arada sırada burada da görüyorum, işte sokağa çıkamıyorum bir afgan beni kesecek diye korkuyorum falan yazan insanlar görüyorum. bu şekilde bir psikolojik bozukluğa maruz kalmamak için bu bilgi bombardımanına kişisel bir limit koymak mecburidir, yoksa gerçekten kafayı yememek elden değil.

bunun dışında başkalarının yaşadığı lüks hayata nefretle bakmanın da hastalıklı bir düşünce olduğunu düşünüyorum ben açıkçası. instada influencer'ları falan takip ederim mesela, yeni yerler öğrenirim, ufkum açılır, gıcık olmam yani.
0
roket adam
(08.07.22)
Peki insan sadece insan için midir? Bir adımımızı da toplum için atmayacak mıyız ? Cevaplardan anladığım kendi konfor alanını yarat, geliş ve izole ol. Hayatlarımız zaten bu şekilde gitmiyor mu uzun zamandır ? Zaman buna sürüklüyor bir şekilde tuzu daha kuru olanları. Benim de tuzumun görece kuru olduğunu belirteyim.
0
🌸halen
(08.07.22)
Evet yani sistemi oy vererek değiştiremiyorum ve ülkeden de şimdilik kaçamıyorum. O zamana kadar bana ne yani… olursa da fakir fukaraya garibana oluyor zaten olan… isteseler oy verip yeni parti getirebilirler ama umurlarında değil. O zaman ben napayım yani, ne olursa olsun, nasıl olsa ben rahatım, bana bir şey olduğu yok.
0
amsterdam otlu sigarası
(08.07.22)
Siz haber izleyip kendinizi üzerek adım atmış mı oluyorsunuz? Her hafta eylemlerde gaz falan yiyor musunuz?
0
amsterdam otlu sigarası
(08.07.22)
bombardımana kendinizi siz maruz bırakıyorsunuz.
gündemden ekşi sözlük başlıkları, youtube ve twitter aracılığıyla haberdar oluyorum.
sözlükte bazen içeriği bile okumuyorum, sadece başlık yetiyor çoğu zaman.

işime gücüme bakıyorum.
günlük alışkanlıklarım, sorumluluklarım, ilgi alanlarım vb. sayesinde hayatım devam ediyor, yani vah vah yapıp kendimi gündeme kaptırmıyorum.

gündemden haberdar olayım diye youtube'da her gün dinlediğim bazı gazeteciler var mesela, bazen onları bile dinlemiyorum çünkü bir "olay" olmadıkça hep aynı şeyler.
ekonominin durumu belli, aşağı ya da yukarı 20 kuruşluk oynama nedeniyle, "dolar ne olacak?" konusunu her gün dinlemenin anlamı olmuyor.

önümüzdeki 1-1,5 yıl bu şekilde devam edecek, sonrasının nasıl olacağına o süreç sonunda bakacağız.
bunu kabullenmek gerek, sürekli kaygıyla yaşamanın anlamı yok.
durum ortada.

toplumsal sorumluluğa inanan biriyim ama toplumsal sorumluluk her gün haber dinleyip içimi karartmak değil benim için.
toplumsal sorumluluğun içinde bireysel olarak kaygıya kapılmadan, olabildiğince sakin kalmaya çalışmak da var çünkü bence.
herkesin soğukkanlılığını koruyabilmesi gerekiyor şu süreçte.
hem kendileri için hem toplum için.
0
blatta hiberna
(08.07.22)
toplum için elimden geleni yapıyorum şahsen, etrafımdaki bilinçlendirmeye çalışıyorum, bağış yapıyorum, oy veriyorum. onun ötesinde haberlerdeki pornografik şiddeti falan izleyip kendimi mutsuz edince ve psikolojimi bozunca toplum için bir şey yapmış olmuyorum ki. geçtiğimiz 200 senede olduğu gibi önümüzdeki 200 sene de aynı kısır döngüdeki gereksiz siyasi polemikleri yaşamaya devam edeceğiz, bu ülkenin değil dünyanın düzeni bu. kafaya takmaya değmez, üstüne düşeni yap geç.
0
roket adam
(08.07.22)
TV izlemiyorum, sosyal medya kullanımım oldukça sınırlı ve benim tercih ettiğim kanallardan ibaret(ekşi sözlük ve Reddit). Gündemi takip etmiyorum ya da çok geriden geliyorum. Şans eseri gördüysem ya da birileri attıysa. Kendim bireysel olarak elimden geleni yapıyorum. Ha çok mutlu muyum? Değilim. Ama daha kötü olmamak adına elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
0
Amaranta ursula
(08.07.22)
(7)

Bayramda dışarıda tek başıma neler yapabilirim ?

sassot
Yalnızlığı seven biriyim 2.gün arkadaşlarla dışarı çıkarız da bayramda 10 gün tatil, her gün dışarıda ne yapabilirim onlarla da her gün çıkmak istemiyorum evde durunca da daralıyorum.her akşam farklı bir kafede oturmayı düşündüm. gündüzleri evde olurum ama akşamları yapmalık bir şeyler lazım.
Yalnızlığı seven biriyim 2.gün arkadaşlarla dışarı çıkarız da bayramda 10 gün tatil, her gün dışarıda ne yapabilirim onlarla da her gün çıkmak istemiyorum evde durunca da daralıyorum.

her akşam farklı bir kafede oturmayı düşündüm. gündüzleri evde olurum ama akşamları yapmalık bir şeyler lazım.
0
sassot
(07.07.22)
her gün olmasa da, 1-2 kere sinemaya gidebilirsiniz.
0
blatta hiberna
(07.07.22)
Bir gün beşiktaştan bebek'e doğru yürüyün. Yol üstünde kuruçeşmede migrostan bi şeyler alıp parkta takılın, bebekte de starbucks ya da caffe neroda kahve içersiniz. Dinlendirici aktivite.
0
mg3929
(07.07.22)
nerede olduğunuzu bilmiyorum ama olduğunuz yerde bisiklet kiralayan varsa iki gece bisiklet kiralayıp etrafı gezin.
Başka bir gece kahve veya çayınızı termosa koyup kulaklığınızı da yanınıza alıp beğendiğiniz bir çimenlikte podcast dinleyip çay kahve için.
Bir akşam size göre zor ve karmaşık olan lezzetli bir yemek hazırlayın kendinize.
Birkaç gün de evde oturun, çok gezdiniz :)
0
michael_knight
(07.07.22)
İstanbuldaysan kadıköy yeldeğirmeni cafeleri keşfet, göztepe özgürlük parkına git...
kaçamak yapabilirsen erdek e gidebilirsin. İstersen deniz ptobüsyle günübirlik bile gidebilirsin
0
gadlemler
(07.07.22)
Sirkeci Hakikat’ten boya ve defter al, sahilde yap öylesine. Hem cafede yemek yemekten daha ucuza gelebilir hem de ruhunuza iyi gelir :)
0
damba
(07.07.22)
sabah belgrad ormanı'nda yürüyüş. öğle saatlerinde klimalı bir yerde ol, evde de olabilir, kahvaltı yap, özen biraz.

Akşamları şunlara bak:

Eataly Mutfak Atölyesi
Byzantion Fest
Efsahne Beyoğlu Açık Stand Up Gösterisi
Blind İstanbul 2000's Party
IF Performance Hall 90-2000's Party
0
gabe h coud
(07.07.22)
marmarayı 5e böl. ara durakları yürüyerek keşfet. yapmak istediğim şeylerden biri. benim yerime sen başla
0
buenosdias
(07.07.22)
(1)

Penti mağazalarında %25 indirim var mı şimdi

regina phalange
Olineda var ama mağazada var mı? Bana acil lazım onlinedan alırsam yetişmeyecek de.
Olineda var ama mağazada var mı? Bana acil lazım onlinedan alırsam yetişmeyecek de.
0
regina phalange
(06.07.22)
bayram öncesi olduğu için mağazada da vardır diye tahmin ediyorum ama tamamen bir tahmin.
0
blatta hiberna
(06.07.22)
(1)

annem covid çin aşısı olmak istiyor

ayseee
vakalar çok arttı diyor sinovac olayım ben diyor. halen aşı yapılıyor mu sağlık ocaklarında ?
vakalar çok arttı diyor sinovac olayım ben diyor. halen aşı yapılıyor mu sağlık ocaklarında ?
0
ayseee
(06.07.22)
aşı yapılıyordur muhtemelen ama enabız'dan bakın bence.
0
blatta hiberna
(06.07.22)
(6)

Su faturamız 0.94 kuruş geldi ne yapalım?

ayseee
devletimizin büyüklüğü olarak algıladım önce ama sanırım bir sorun var 94 kuruş fatura sonradan sorun olmasın?
devletimizin büyüklüğü olarak algıladım önce ama sanırım bir sorun var 94 kuruş fatura sonradan sorun olmasın?
0
ayseee
(06.07.22)
1 ay sonra yüksek gelir tamamlanır ama 94 kuruş için fatura çıkmaz genelde, siz fazla ödeme yapmış olmayın bir şekilde
0
atom karincanin torunu
(06.07.22)
Bana da bazen 7-8tl geliyor sonraki ay daha çok geliyor falan. Sal o yüzden önümüzdeki ayın faturasını görüp ona göre hareket edersin.
0
mg3929
(06.07.22)
annem evinde degil bu ay, 0 TL geldi. nasil is anlamadim.
0
supergirl
(06.07.22)
benim atölyeye kullanımın hiçe yakın olduğu bazı aylar fatura çıkmazdı, iki-üç ayda bir falan fatura gelirdi.
sanırım bu faturayı kesen görevlinin tavrıyla veya bağlı olduğunuz kurumun tarzıyla ilgili.
0
blatta hiberna
(07.07.22)
Valla bana da 10 kuruş gelmiş. Sorgulamadan ödedim :d
0
birmilyonunvarmi
(07.07.22)
Normal kullanımda düşük tutarı fatura etmezler, sonraki faturada fiyatlandırılır nasılsa toptan.

Ama bir ara insani su ihtiyacı diye kişi başı 1 m3 su hediye etmişti İSKİ ücretsiz, maliye demiş ki ücretsiz hediye de etsen bu vergi kanununa uygun değil, bunu faturalandırıp kdv vs ödeme çıkarman lazım.

Bu kuruşlar, 1-2 liralar o vergi faturalandırması olabilir.
0
John Bloor
(07.07.22)
(5)

Su soylemi kim cikardi ya?

e mice
Biraz sacma bir soru olacak ama surekli herkesin agzina yapismis, duymaktan gina geldi :)Cogu kisi bye-bye ya da hoscakal demek yerine "baybayın" diyor. Kimden/nerden cikti bu soylem?
Biraz sacma bir soru olacak ama surekli herkesin agzina yapismis, duymaktan gina geldi :)

Cogu kisi bye-bye ya da hoscakal demek yerine "baybayın" diyor. Kimden/nerden cikti bu soylem?
0
e mice
(06.07.22)
Yeni bi şey değil bu eski filmlerde de var, ben genelde Ayşen Gruda'dan duyardım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(06.07.22)
hoşçakal - hoşçakalın
bay bay - bay bayın

türkilizce.
0
late viper
(06.07.22)
bunun bir de "merhabayın" versiyonunu biliyorum ben.

çoğul yaptıklarını düşünüyorlar sanırım ama çok fena.
eskiden filmlerde falan komik ve saçma olduğu için kullanılırdı, artık ciddi ciddi kullanıyorlar işin kötüsü.
0
blatta hiberna
(06.07.22)
Son zamanlarda çok sık duymaya başladım en az “mezuna kalmak” kadar saçma ve kullananı basit gösteriyor. Şu mezuna kalma cümlesini kuran öğretmenlerin olması çok daha acı.
0
delikedidilimiyedi
(07.07.22)
ben ilk kez şimdi sizden duydum
0
yirmibesonbes
(10.07.22)
(3)

İçte kopan çığlıklar üzerine

guitarissimo
Az önce instagram keşfette gördüm bir adam yerde hüngür hüngür ağlıyordu ve başında birisi ona şefkat gösteriyordu. İlgimi çekti çünkü ben de yıllardır beni gerçekten dinleyecek ve şefkat gösterecek birini bulamıyorum, sadece konuşma sırasını bekleyen dinleyiciler var gibi. Boş gözlerle bakıp, derdi
Az önce instagram keşfette gördüm bir adam yerde hüngür hüngür ağlıyordu ve başında birisi ona şefkat gösteriyordu. İlgimi çekti çünkü ben de yıllardır beni gerçekten dinleyecek ve şefkat gösterecek birini bulamıyorum, sadece konuşma sırasını bekleyen dinleyiciler var gibi. Boş gözlerle bakıp, derdimi başkasınınkiyle kıyaslayıp vs. saçmalıklar işte. Neyse konumuza dönecek olursak sayfaya tıkladım ve tonlarca video vardı böyle. Bazısında sanıyorum (bkz: reiki) yapıyorlardı. Meditasyon yapan insanlar vs de vardı ama benim odaklandığım içindeki öfkeyi, nefreti, travmayı kusan insanlara gösterilen şefkat. Önce bunun ücret karşılığında yapılıyor olmasını sorguladım garip geldi o şefkati gösteren, saçını okşayan adam ya da kadın işini yapıyor ama hissediyor da gibi görünüyor. Sonradan da insanlık için üzüldüm. Aklımda "Cehennem başkalarıdır." sözü çaktı. Bu gözler neler gördü, bu kulaklar neler işitti.

Soru 1: Siz ne düşünürdünüz, böyle bir şeye katılmak ister miydiniz? Katıldıysanız ve özel değilse deneyiminiz nasıldı?
Soru 2: Böyle şeyler burada da var mı? Çünkü yabancı bir yerin sayfasıydı kaybettim yoksa paslardım.
0
guitarissimo
(06.07.22)
izlediğiniz videoda muhtemelen bir grup çalışması yapıldı ve adam da onun sonucunda ağlıyordu, ki bu zaten psikolojik çözülüm anlamında iyi bir şeydir.
muhtemelen bir travması ya da hayatındaki bir düğüm çözülmüş olabilir.
reiki o şekilde yapılan bir şey değil.

aile dizimi falan olabilir ya da ona benzer bir sürü labirent çalışması falan var.
sayısını bilmediğim kadar fazlasına katıldım ve bu tip çalışmalar dünyanın her yerinde var.

para konusuna gelirsek, dünyada her iş ücret karşılığı yapılır.
psikolog da sizi ücret karşılığı dinler, doktor da sizi ücret karşılığında ameliyat eder.
ruhsal işlerle uğraşanlar da bunu ücret karşılığında yapar çünkü alma-verme dengesi gereği bir şey veriyorsanız zaten karşılığında bir şey almanız lazım.
sürekli alan ama hiçbir şey vermeyen insanlar zaten hayata karşı borçluluk hissederler, yani bu "hizmeti" veya her neyse onu alanın bir şey vermesi en çok kendisini rahatlatır normal şartlarda.

onu geçtim, insanların diğer herkes gibi bu işlere zaman ayırması ve bunu yaparken hayatta kalabilmesi için paraya ihtiyacı var.
yani işin içinde daha çok duygu ve samimiyet var diye "para karşılığı" olayını sorgulamak çok anlamsız, doktorlar da hastalarını seviyor.
tabii ki her meslekte olduğu gibi o işlerde de olaya ticari yaklaşanlar var, o ayrı.

diğer yandan, neden bu kadar çok şefkat aradığınıza dair içinize dönmenizi tavsiye ederim.
her insanın belli düzeyde şefkate ihtiyacı vardır ama bunun bu kadar aktif olması veya duruma göre böyle bir ihtiyacınızı karşılayacak birini bulamamanız asıl sorunun kilitlendiği yer bence.
ilişkilerde bağ mı kuramıyorsunuz ya da çok şefkat isteseniz de aslında yakınlık korkunuz olduğu için hep yüzeyde mi kalıyorsunuz vb. gibi soruları irdelemeniz lazım.

tabii ki en iyisi profesyonel destek almak ama alamayacaksanız da en azından ailenizde sizinkine benzeyen bir duygu durumu yaşayan var mıydı, birini taklit ediyor olabilir misiniz ya da ailede kim merhamet isterdi, kim kime merhamet etmezdi gibi kendi ilişki kalıplarınızı sorgulayacağınız soruları kendinize sorabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(06.07.22)
Teşekkür ederim cevap için. Bu gördüğüm videolardan birinde adamın birisinin eliyle ağlayan adamın başı arasında 5 cm açıklık vardı ve diğer eli kendi kalbinin üzerindeydi ve gözleri kapalıydı reiki yi o yüzden söyledim. Açıkçası ben pek itibar da göstermem reiki vb spiritüel şeylere. Meditasyon u bile bir noktaya kadar anlayabiliyorum. Yoğun konsantre olma hali okey ama enerji vs deyince aha keriz silkeleme şeysi diyorum direkt napayım belki öyle değildir ama ben kendime bile inanmıyorum bunlara nasıl inanayım gibi bir durum var.
Para konusunda o kadar da ağır argümanlarım yok aslında. Psikoloğa gittim bir süre ve ondan şefkat almadım tabii. Bence benzer örnekler değil ama ben insanların para almasını yadırgamıyorum ufak bir sorgulama haliydi bu. Neticede bu insanlar yemek yiyecek, kira ödeyecek vs.
Şefkat arayışım abartılı mı bilmiyorum. İçimde fırtınalar kopuyor ama bir şekilde devam edebiliyor olmamdan herkes sadece canım sıkkın, olsun geçer gibi zannediyor. Ama ben napacağımı bilemez bir haldeyim. Bazen avazım çıkana kadar bağırmak istiyorum ama nasıl ses çıkartacağımı bile bilmiyorum. Son iki paragraf üzerine buradan yazmak istemem. Neyse bu grup terapisi dediğiniz şeylere nasıl ulaşabilirim?
0
🌸guitarissimo
(06.07.22)
psikologa gittiğinizde sonuç ne oldu peki?
kısa süre gidip bıraktınız mı, yoksa gitmenizdeki amaç doğrultusundaki hedefi çözebildiniz mi?

burada önemli olan grup çalışmalarına katılmaktan ziyade neye yönelik çalışmak istediğiniz aslında.
ben sizin yerinizde olsam önce biraz okur ya da youtube üzerinden bile olsa araştırırdım.

ya da mesela aile dizimine katılacaksanız ilk önce dizim açtırmadan, katılımcı olarak katılırdım.
0
blatta hiberna
(06.07.22)
(22)

az pismis et yiyor musunuz?

Kittie
masterchef izliyorum su an.genel olarak ici pembe etlerin hicbiri bana hitap etmiyor da demin birini izledim baya sefler kestikce eti kan cikiyordu etten.tabak kan oldu. begendiler yemegi. sadece seflerden biri biraz daha pisebilirdi dedi djdkd. ama genel olarak herkes az pisiriyor.nasil bir tat bu
masterchef izliyorum su an.
genel olarak ici pembe etlerin hicbiri bana hitap etmiyor da demin birini izledim baya sefler kestikce eti kan cikiyordu etten.
tabak kan oldu. begendiler yemegi. sadece seflerden biri biraz daha pisebilirdi dedi djdkd. ama genel olarak herkes az pisiriyor.

nasil bir tat bu az pismis etler. bana cig etmek yemek gibi geliyor.
pahali restoranlarda bu uygulama yaygin diye dusundugumden oyle yerlere gittiysem hep belirtiyorum pisme derecesini. yani ben asla yemem de merak ettim
0
Kittie
(05.07.22)
Oranina bagli ama yerim
0
floydian
(05.07.22)
Yiyemiyorum.
0
Amaranta ursula
(05.07.22)
steak tarzı etleri orta-az pişmiş seviyorum, yani kestikçe direkt kan olmasa da, kanlı bir su çıkacak kadar.
ama köfte ya da kıymalı bir şey yiyorsam az pişmiş istemem.
kıymanın pişme oranı en az orta olmalı, hatta kurumadıkça çok pişmeli.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
az pismis yiyemem ama orta pismis yerim, hatta tercih ederim. yalniz bu is biraz profesyonellik gerektiriyor. orta pismisi genelde tutturamiyorlar cunku. becerebilen yaptiginda cok lezzetli oluyor, pismekten kurumuyor sulu ve lezzetli kaliyor ama yerken herhangi bir cig tat da gelmiyor.
0
in vino veritas
(05.07.22)
Evet, yerim. Medium rare.
0
gabe h coud
(05.07.22)
Yerim. Sosu, birleştirici parçası da önemli.
0
stejerners
(05.07.22)
Tercih hakkım olduğunda sadece az ve az-orta pişmiş yiyorum. İnsanların neden sevmediğini anlamıyorum, insanların büyük kısmının mr cihazlarından korktuklarını öğrendiğimde de aynı anlamsızlığı hissetmiştim.

Birçok insan brokoli de sevmiyor mesela. Neden sevmedikleri hakkında hiçbir fikrim yok. Ben yemek ayırmam, önüme gelirse kömür gibi pişmiş eti de yerim ama zevk almıyorum.

Az pişmiş eti ısırdığınızda dişiniz etin içine rahatça geçerken bir yandan etin pişmekten buhar olup uçmamış müthiş aromalı suyu damağınıza akıyor. Çok pişmiş eti ısırdığınızda eğer normal bir insansanız hiçbir şey olmuyor, parçalansın diye arkasına birkaç kere daha ısırmanız gerekiyor ve sonunda çiğneyip yutulabilecek hale geldikten sonra yutuyorsunuz işte.
0
akhenaten
(05.07.22)
Yerim, asıl lezzeti öyle çıkıyor ama damağı alıştırmak gerekiyor (bizim kültürümüz için konuşursak). O et çiğ değil, çiğ et hiçbir pişirme işlemi görmemiş ettir. Damak tadınıza uymayabilir, o ayrı mesele.

Bu arada o gördüğünüz de kan değil, büyük oranda su ve miyoglobin.
0
orient blue
(05.07.22)
kan degil o gordugunuz sey. etin suyu.

az pismis her zaman tercih edilir cunku daha sulu ve lezzetlidir et. daha kolay cignenir. bir kere yeseniz seversiniz.

etin cesidine gore medium rare veya medium iyidir.
0
antikadimag
(05.07.22)
yerim, severek. blue rare gibi cok az pismis olmasin yeter. cok pismis etler kuruyor, lastik gibi ya da sakiz gibi oluyor, cigne cigne gitmiyor agizdan.
0
taurina
(05.07.22)
Önyargılarından arınabilen herkes az ya da az orta pişmiş et sever, kuru lastik gibi et seviyorum diyene zevktir renktir demek saçma çünkü sevilesi bir tarafı yok. Tamamen alışkanlık ve önyargı meselesi.
0
Bruce
(05.07.22)
yiyorum. eskiden yemezdim bu ne pişmemiş falan derdim. zamanla alıştım artık fazla pişmiş et yiyemiyorum. fazla pişince sertleşiyor, kuruyor. bir de bunu pahalı restoranlarda gösteriş için yapıldığını düşünenler var. o kadar para verip sadece gösteriş için lezzetsiz bir şey yediklerini düşünmek çok mantıksız.
0
paintov
(05.07.22)
Eskiden ici kirmizi olan eti agzima surmezdim. Senin gibiydim.

Bir gun antrikotu denedim evde böyle tavada. Vay arkadaş dedim bu zamana kadar neler kaçırıyormusuz.
Etin tadini almiyormusuz dedim. O gun bugundur cok pismis yemem.

Az pismis et sulu oluyor suyunu kaybetmemis oluyor. Tadi veren de o suyu etin.
Yani orta pismis severim ben, icin kan kirmizi degil de böyle pembe kaliyor. Kesinlille grilesmeyecek ama. Bu ayari tuttururs juicy dedigimiz kivamda, lokum gibi yumusak ve oldukca sulu inanılmaz lezzetli oluyor.

Yalnız hayvanın neresi oldugu onemli. Antrikotu olacak mesela. Tadi cok farkediyor.
0
stavro
(05.07.22)
Ben her zaman az pişmiş tercih ederim, pişmiş et lastik gibi oluyor
0
mirty
(05.07.22)
0
late viper
(05.07.22)
Abi çiğ köfte diye bişey var, pastırma var, kurutulmuş et var. Direkt çiğ et de yeniyor yani.

Sadece (blue rare) biftek değil, tartare (kıymadan yapılıyor) veya somon da çiğ yeniyor, ben yiyorum en azından.

Hatta börek falan yaparken de içine eti çiğ koyarım. Millet önce eti pişiriyo, sonra börekle bi daha pişiriyo falan. Baya yanıyor et bence.

Bence herkes çiğ - az pişmiş ete bir şans vermeli.
0
plutongezegendegilmi
(05.07.22)
Medium rarespor. Well done ve otesi ile medium ve altinin tat olarak o kadar farki var ki ikisini karsilastirmak filan mumkun degil, dolayisiyla iyi ve cok iyi pismis sevmenin on yargidan baska bir sey olmadigi ve etin o sekilde yenmesinin uygun olmadigi dusuncesindeyim. Eger yeni bir sey denemek istiyorsaniz onerim:

Bir dokum tava alin. Lava gayet f/p olarak guzel urunler uretiyor.
Bir de gida termometresi alin. Saplanir olanlarindan olsun. Amazon’da guzel urunler var. Hem fahrenheit hem celsius cinsi olcse iyi olur, cunku 140-145 fahr oynamasini kontrol edebilirsiniz rahatlikla ama 56 derece birden 57-58 olur kontrol etmesi zor olur.
Bir de guzel bir et alin, bonfile antrikot vs. 1.5-2 parmak kalinliginda olsa guzel olur.

Guzel bir et aldiysaniz agir bir marinasyona genel yok, cok tarife girmeyecegim ama karabiber zeytinyagi yeterli olur iyi et icin. dokum tavada bunu pisirin, tahminimce bahsettigim kalinlikta et 5-7 dk’da pisecektir. Sonlara dogru gida termometresiyle olcun ve 145 fahrenheit ic sicakliga ulastiginda alin. Bu medium olcusudur.

Birkac dk dinlendirdikten sonra kesin yiyin ve onceden yediginiz etlerle kiyaslayin.
0
gibicibicis
(05.07.22)
Tamamen kan olacak şekilde değil de, hafif az pişmiş olarak çok severek yiyorum. Az-orta pişmiş gibi. Etin tadı bence öyle anlaşılıyor, iyi pişmiş kuru etlerin hepsinin tadı aynı.
0
roket adam
(06.07.22)
eski turkiye'de et lokantalarinda nasil pismis istersiniz diye soruldugunu ben hatirlamiyorum, ne istesen well done gelirdi.o yuzden ben medium yemekte zorlaniyorum, well done'a alismisiz.

ama yurtdisinda well done istiyorum diyince birkac kere ahci ile atistim, adamlar mutfaktan cikip bana o etin neden well done yenmeyecegini anlatmaya geliyor, bir suru kafa utuluyorlar. o yuzden artik well done demiyorum medium well diyorum yoksa bir suru bas agrisi.
0
cooperr
(06.07.22)
Medium rare +1

Hanım misal blue, steak tartare falan da sever ama onları çok sevemedim.
0
logisticsmanager
(06.07.22)
@msb +1 diyeceğim ama şundan, genel olarak kırmızı et ve etin o yumuşak dokusunu sevmiyorum. Et yiyorsam et hissinden mümkün olduğunca uzaklaşmasını istiyorum. O yüzden et seven, döküm tavada tam kıvamında medium rare et pişirip keyifle yiyen arkadaşlar bana da et yapacaksa "çok pişmiş olduğunu düşündüğün noktada 3-5 dakika daha pişir" diye açıklıyorum istediğim pişme seviyesini.

www.google.com
Congratulations seviyorum ¯\_(ツ)_/¯
0
kobuzchu kiz
(06.07.22)
Pek çok insanı irrite eden şeylerin başında da, az ya da orta pişmiş etin kanlı olduğunu düşünmek. Bu zaten bilinçaltında bir tiksinme refleksi yaratıyor. Halbuki bu sıvı kan değil.

Gördüğünüz kırmızı sıvı myoglobin. Kaslara kırmızı rengini veren ve oksijen taşımaya yarayan bir protein türü. Dolayısıyla siz eti myoglobin'i tamamen buharlaştıracak kadar pişirdiğinizde aslında elinizde kupkuru bir kas lifi kalmış oluyor.

Elbette eti istediğiniz gibi, hoşunuza nasıl gidiyorsa öyle yemelisiniz. Mesela amerikalı biriyle tanışmıştım ve adam zeytinyağlı yaprak sarmasının üzerine ketçap döküp yiyordu. Benim için bu resmen suç olmasına rağmen adamın hoşuna öyle gidiyor, diyecek bir şey yok :)
0
thracia
(06.07.22)
(13)

Hiç covid19 olmayan var mı?

megerse
Ben hiç olmadım, en azından bildiğim kadarıyla olmadım. Milyar kere test yaptım ve yaptırdım hep negatif çıktı. İki aşım var. Sizde durum ne? Hangi aşıyı oldunuz ya da aşı oldunuz mu?
Ben hiç olmadım, en azından bildiğim kadarıyla olmadım. Milyar kere test yaptım ve yaptırdım hep negatif çıktı. İki aşım var. Sizde durum ne? Hangi aşıyı oldunuz ya da aşı oldunuz mu?
0
megerse
(05.07.22)
3 aşı oldum, hiç covid olmadım. olduysam da bilmiyorum belirti falan olmadı. sadece 1 kez test yaptırdım. 1 kez de hızlı test kiti denemiştim.
0
jelly bear
(05.07.22)
Bildiğim kadarıyla ben de olmadım. Aileden annem geçirdi, yanında maskesiz oturdum ama olmadım.

2 aşı Sinovac.
0
msb
(05.07.22)
hiç test yaptırmadım ama covid olmadım.
semptomsuz geçirdiysem bilemem.
iki sinovaclıyım.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
3 doz Biontech oldum Covid olmadım diye düşünüyorum bi belirti falan olmadı eğer olduysam da ama ben 1,5 sene falan baya izole yaşadım, yani sonbahar-kış mevsiminde nüfusu %70 azalan bir yerde yaşıyorum o nedenle olmamış olabilirim, İstanbul'da olsam kesin 2-3 defa olurdum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.07.22)
iki doz biontech. farkli zamanlarda sanirim yedi kez test verdim. sonradan covid oldugunu ogrendigimiz ev arkadasimla saatlerce mutfakta oturup birlikte sigara ictik, hastaligi suresince de ben ilgilendim. tüm testler negatif cikti.

ha artik en ufak seyde hasta oluyorum ve nefes darligi yasiyorum... o yuzden test olmadigim bir ara covid gecirdigimi dusunuyorum ben. cunku covid oncesinde de 2-3 yildir sigara iciyordum ve boyle sikayetlerim yoktu.
0
der meister
(05.07.22)
2 doz coronavac (Sinovac) aşısı oldum. Hiç test yapmadım dolayısıyla hiç teşhis konmadı. Pandemi sürecinde 9 ay yurtta kaldım (2020 1 ay, 2021 3 ay, 2022 5 ay) ve farenjitle soğuk algınlığı dışında rahatsızlığım olmadı. Belki soğuk algınlığı geçirdiğimi düşündüğüm an covid olmuşumdur, bilemiyorum.
0
kernelpanic
(05.07.22)
Olmadım, olduysam da anlamadım. Belirti falan yoktu hiç.
Şehir merkezinden uzak sakin bir yerde yaşıyorum, ister istemez izole durumdaydım.
2 doz biontech.
0
juliette
(05.07.22)
Aşı olmadım, covid19 da olmadım. Ailemde de kimse aşı olmadı, onlarda covid19 olmadı.
oğlumun başka bir hastalığı sebebiyle toplam 29 gün tıp fakültesinde yaşamamıza(yatılı) rağmen yine de olmadık.
0
janavarorion
(05.07.22)
3 Biontech oldum, hiç corona olmadım. Hatta test bile yaptırmadım şu saniyeye kadar.
0
Nocturne
(05.07.22)
covid için herhangi bir önlem de almadım, hasta da olmadım, aşı da olmadım, test de yaptırmadım.
0
konetsu
(05.07.22)
3 doz biontech
Her zaman maskeliyim ve dışarı çok az çıkıyorum
Yakalananlar çok ağır geçiriyor
Hiç öyle grip gibi dediklerine inanmayın
Maskeye devam ediyorum
0
photo85
(06.07.22)
istanbul- ailecek olmadik. ailenin icinde 19 yasinda, girdigi ciktigi yer belli olmayan ergen de var. hepimiz 3 asiliyiz. anne baba yasli, anne kronik hastaliklari var.
su an iyice saldik ama halen olmadik.
olmayiz da insallah.
0
65 derece
(06.07.22)
3 asılıyım. Gecen hafta oldum ilk defa. Pandeminin başından beri korunmuyorum. El yıkama sıklığımı çok az arttırdım. Asansör, dolmuş gibi kalabalık ve küçük alanlar dışında maske de takmıyordum son 1 seneye kadar. Son 1 sene hiç maske takmadım. Tatile falan gitmekten de geri durmadım hiç.
0
zimbirik
(06.07.22)
(6)

Argo konusmalar

austenn
Su an calistigim departmanda tek kadin calisan benim, 3 erkekle cogu zaman sabahtan aksama kadar beraber calismak zorunda kaliyoruz. Ilk ise basladigimda cok kufurlu konusuyolardi bunu azalttilar simdi de ergen gibi kelime oyunlarinin oldugu konusmalar oluyo, bunlara guluyorlar. Kufur yine var ama c
Su an calistigim departmanda tek kadin calisan benim, 3 erkekle cogu zaman sabahtan aksama kadar beraber calismak zorunda kaliyoruz. Ilk ise basladigimda cok kufurlu konusuyolardi bunu azalttilar simdi de ergen gibi kelime oyunlarinin oldugu konusmalar oluyo, bunlara guluyorlar. Kufur yine var ama cok yogun degil. Cok asiri bunaldigimi fark ettim, genelde geyiklerine cok katilmiyorum, sessiz modda geciyor tum toplantilar ama artik bir daha bu konusmalar gecerse nasil bir tepki vermeliyim ki profesyonel olsun dusunmeye basladim. Onerileriniz var midir?
0
austenn
(05.07.22)
"Arkadaşlar sohbetlerimizde biraz daha dikkatli olursak iyi olur..."

Gördüğüm kadarıyla geyiğe ortak olmamayı tercih ediyorsun. Bunu söyleyince köprüleri yakmış olmazsın. Zaten köprü yok hiç anlaşılan.
0
himmet dayi
(05.07.22)
üç erkekle "muhabbet" gayet eğlenceli de olabilir.
bence biraz ayak uydurmaya çalışın, bu kadar gerilecek bir şey göremedim.
başka konular açın, sohbet edin.
ya da bunaldıysanız, "ay bunaldım allah aşkına konu değiştirin" falan deyin.

rahat ve açık olun yani, profesyonel olmak demek ciddi olma zorunluluğu değil ki.
ya da iki sohbete, espriye ortak olsanız yüz göz olmuş olmazsınız.
sonuçta bütün günü birlikte geçiriyorsunuz bu insanlarla.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
cinsel icerikli şakalara katlanmak ya da ayak uydurmak zorunda degilsiniz, acik acik söyleyin, rahatsiz oldugunuzu ifade edin bence. söylediginiz tarzda sohbetler oldugunda ortami terk edebilirsiniz, nicin böyle davrandiginizi soranlara açık açık olanlari anlatin. deneyimlediğiniz olay bir tür cinsel taciz, cinsel tacizin faillerine önce ifşa etmeli, sonra da sosyal tecrite maruz birakmali.
0
tadellesever
(05.07.22)
İyi olmayan yerlerde böyle şeyler oluyor. Erkek olmama rağmen bu tip bir ortamın da etkisiyle istifa etmiştim. Tek çözüm iyi bir yer bulmak.
0
dissendium
(05.07.22)
sessiz moda devam. yani muhabbet futbol gibisinden daha erkeklere yonelik diyebilecegimiz bi konu olsa ve sizin ilgi alaniniz olmasa hadi neyse de argo, ergen kelime oyunlari cok cirkin ya. bir gun muhabbetin iyice arttigi bir anda biraz konusmalara dikkat edebilir miyiz rahatsiz oluyorum diyebilirsiniz. pek anlayacak tayfaya benzemiyor ama boyle derdim. daha da dinlemiyorlarsa ya isten cikardim ya tamamen kulagimi kapardim
0
Kittie
(05.07.22)
rahatsiz oldugum uerde soyluyorum ama bizde genelde 10 erkek 1 kadin orani. benim de agzimi bozdurdular..... feminik oldugum icin ben genelde laf sokmali giydiriyorum bazen ortaya SEVIYESIZLIKTEN BAYILABILIRIM YHA diye yukseliyorum. surekli uyaramazsin ama arada SSHH BEYLER AYIP OLUYO diyebilirsin
0
ala09
(06.07.22)
(10)

Nazara inanmali mi?

walser
Yurtdisinda yasamaya karar vermis birisi olsaniz bunu is yerinden insanlarla paylasmak ister miydiniz? Bazi insanlarin sizi kiskanmasi ihtimali rahatsiz eder miydi? Ben nazar islerine biraz fazla inaniyorum, simdi yurtdisi bir firmada is teklifi alma ihtimalim var ama ekiptekiler yurtdisi tatiline b
Yurtdisinda yasamaya karar vermis birisi olsaniz bunu is yerinden insanlarla paylasmak ister miydiniz? Bazi insanlarin sizi kiskanmasi ihtimali rahatsiz eder miydi? Ben nazar islerine biraz fazla inaniyorum, simdi yurtdisi bir firmada is teklifi alma ihtimalim var ama ekiptekiler yurtdisi tatiline bile olaganustu durum gozuyle bakiyorlar, belki kotu dusunmeyecekler ama soylemek cok istemiyorum niyeyse.. sacmaliyorum degil mi?
0
walser
(05.07.22)
Son ana kadar söylemezdim ama nazardan değil işlerin ters gitme ihtimalinden dolayı. Nazar diye bir şeyin gerçek olması mümkün değil.
0
voyager 1
(05.07.22)
nazar degilse bile bazi seyleri hele de yakin olmadigim kimselerle paylasmayi sevmiyorum, genelde de paylasmam hayatimla ilgili buyuk degisimleri pek kimseyle. hele olmama ihtimali olan seyler hakkinda kesinlikle konusmam ama nazar degerse diye degil, gereksiz interaksiyon sevmiyorum sanirim ondan. bence siz de paylasmayin ne gerek var samimiyetiniz de yokmus zaten.
0
in vino veritas
(05.07.22)
ben istifami verene kadar is yerinden kimseye soylemedim tasinacagimi. yine olsa yine soylemem, anca cok cok yakin arkadaslarim ya da ailem bilir.
0
taurina
(05.07.22)
Nazar vs. den ötürü değil de olmama ihtimaline karşı bu tarz şeyleri max. 1 kişi ile paylaşırım her zaman. Kesinleştikten sonra söylemeyi tercih ederim.
0
uvcray
(05.07.22)
Nazardan bağımsız olarak, taşınıp bitip de tamamen yerleşince söylemeyi daha uygun buluyorum.
0
kaptankedi
(06.07.22)
hayır saçmalamıyorsunuz, söylemeyin.
işiniz olsun, ondan sonra söylersiniz ya da istemiyorsanız hiç söylemeyin.

nazara "nazar" olarak inanmak şart değil.
bir insanın sizin hakkında kötü olmasa bile çok fazla odaklanarak bir şey düşünmesi ya da insanın kendi kendine bile bir şeyi fazla dillendirmesi, anlatması, konuşması, bir konuya fazla odaklanması enerjiyi dağıtıyor.

nazar dediğiniz şey size yöneltilen olumsuz ya da size odaklanmış fazla enerji gibi bir şey zaten.
enerji dediğimde illa ışın kılıcından çıkan renkli bir şey gibi düşünmeyin.
insanın ve her canlının bir manyetik alanı var (bu manyetik alanı kullanarak avlanan tilkiler bile var) ve bunlar sürekli etkileşim hâlinde.
yani asıl bilimsel olarak imkânsız olan, içinde bulunduğumuz topluluklardan etkilenmememiz.
0
blatta hiberna
(06.07.22)
Nazarla alakası yok ben söylemezdim.

İki sebebi var.

Eğer iş olmazsa kendinizi daha olumsuz bir durumun içinde hissediyorsunuz. Çünkü çevrenizde bir beklenti oluşturuyorsunuz. Özellikle benzeri durumlar birkaç kere tekrarlanınca konuya karşı çevrenizdeki ilgi azalmasını görüp içinde bulunduğunuz duruma karşı kabullenme psikolojisi geliştirmeye yatkınlığınız artıyor. Bu da gelecek planlarınızı olumsuz etkiliyor.

İkinci nedense planınızı duyan insanların gerek yanlış şekilde yardımcı olma, iyi niyetle kalmanızı isteme gerekse kıskançlık ve bilinçsizce sizi sabote etme dürtülerinden kaynaklı çok fazla olumsuz şey duyup kendi kendinizi engellemeye yönelme eğiliminizin artmasından dolayı.

"Saçmalıyorum değil mi?" Diye sormanıza takıldım ben. Neden saçmalayasınız ki? Kendi gelecek planlarınızı çevrenize bildirmek gibi bir zorunluluğunuz yok.
0
akhenaten
(06.07.22)
bu nazar konusu ne zaman açılsa aklıma teyzelerin nazar duası okuduktan sonra yüzümüze püpüpü diye tükürme ritüelinde birden derinden esnememiz geliyor. karşı konulamaz bir esneme. esnerken alt ve üst dudağın birbirinden o kadar uzaklaşması ki zar gibi incelen yanağa yandan bakınca karşının gözükmesi. bunun üstüne çocukta sağlam nazar varmış serzenişleri. teyzede görevi yerine getirmenin haklı gururu. ateistler bunu bir yerde illa ki açıklamıştır ama hayata karşı tek doğaüstü tanıklığım budur.

seyler.eksisozluk.com
0
onemoremile
(06.07.22)
+1 voyager1, kaptankedi, akhenaten
Nazara inanmayan birisi olarak murphy kanunları da diyebiliriz. Herkesin başına her şey gelebilir. Bunun nazarla ilgili olduğunu düşünmüyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(06.07.22)
Nazara inanmam ama %1 bile olmama ihtimali varsa kimseye bahsetmem böyle bir konudan.
İyi niyetle düşünülmüş de olsa bir kişinin bile aklından şunu geçirmesini istemem;
-O kadar heveslendi ama olmadı bak (Yazık).

Bunu kimseye düşündürtmemek için her şey olup bitene kadar kimseyle paylaşmam hiçbir şeyimi.
0
mutekebbir
(07.07.22)
(2)

62 yaş sosyalleşme önerileri!?

legalize marijuana
Emekli babam için yeni insanlar tanıyıp sosyalleşebileceği neler önerirsiniz? kur olur topluluk olur her şey olur. Ankara
Emekli babam için yeni insanlar tanıyıp sosyalleşebileceği neler önerirsiniz? kur olur topluluk olur her şey olur. Ankara
0
legalize marijuana
(05.07.22)
maddi durumunuz yeterliyse ankara tenis kulübü, kavaklıdere tenis kulübü, ankara golf kulübü gibi bir sosyal kulüp üyeliği yapılabilir.

tenis kulübünde illa tenis oynanması şart değil bu arada.
bildiğim kadarıyla briç falan da oynanıyor.
o tarz şeyleri seviyorsa briç öğrenip oynayabilir mesela.
hiçbir şey oynamasa da kulüpteki sosyal çevreye dahil olur, arkadaş edinir.

ya da direkt bir briç kursuna gidebilir, orada çevre edinebilir.

bunun dışında mesela bilardo salonları var.
bar değil yani, bildiğiniz ders alınabilen, bilardo oynanan salonlar.
eğer sevdiği ya da sevebileceği bir şeyse hem ders alabilir, hem gide gele orada tanıdık edinir, oyun oynar.

yaşı nedeniyle aklıma başka bir şey gelmedi, gelirse eklerim.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
kitap okuma grupları olabilir, film okuma etkinlikleri eğer bunlara ilgisi varsa.
ankara'da sağlam gruplar var internetten, instagramdan bulabilirsiniz.
0
lapetite
(06.07.22)
(8)

Kedinin kusması

voyager 1
8 aylık dişi bir kedimiz var. Bir iki ay önce kısırlaştırdık. Operasyon sonrası da kısırlaştırılmış kedi mamasına geçtik. O zamandan beri bir kusma problemi başladı. Bazen mama yedikten sonra bazen de midesi boşken kusuyordu. Durum böyle olunca veterinere gittik. Kusma önleyici bir iğne yaptı ve sin
8 aylık dişi bir kedimiz var. Bir iki ay önce kısırlaştırdık. Operasyon sonrası da kısırlaştırılmış kedi mamasına geçtik. O zamandan beri bir kusma problemi başladı. Bazen mama yedikten sonra bazen de midesi boşken kusuyordu. Durum böyle olunca veterinere gittik. Kusma önleyici bir iğne yaptı ve sindirimi kolay mama kullanmamızı istedi. Bir süre yeni mamayı denedik ama kusma devam edince tekrar gittik, bu sefer kan testi yapıldı ve tüm değerlerin normal olduğu söylendi. Bu çocuksa hala kusuyor, ne yapalım bilemedik. Evdeki her şey 3 aylıkken geldiği gibi, ekstradan ısırıp yutacağı bir şey de yok. Bir önerisi olan olursa çok seviniriz. Sağ olun şimdiden.
0
voyager 1
(05.07.22)
Malt macunu vermiyorsanız bir süre malt macunu verip gözlemleyin durumunu.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.07.22)
@Kaleci malt kullanıyoruz, yazmayı unutmuşum.
0
🌸voyager 1
(05.07.22)
verdiğiniz mamaların aroması nedir?
bazı mamalar bazı kedilere ağır gelebiliyor.
mesela benimkilerden biri balıklı kuru mama yediğinde çok sık kusuyor.

balıklı verdiyseniz kümes hayvanlı (yazın kaşıntı yapabilir) veya en kolay sindirilen ve en az alerjik olan geyik etli mamaları deneyin.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
Başından beri Royal Cannin kullandık. Önce kitten, sonra kısırlaştırılmış kediler için son olarak da kolay sindirildiği söylenen.
0
🌸voyager 1
(05.07.22)
benzer sorunu 1 yaşındaki kedimizde yaşadık. çöpten bozuk bişeyler yemiş sonra 2 gün boyunca bişey yemeden kustu durdu. Hem farklı mama hem de iyisi olsun diye karidesli ND mama verdik onu yedi de kendine geldi çocuk :)
0
perloneth
(05.07.22)
çok yiyor olmasın? bizim de kedimizde yaşadığımız bir sorundu özellike yaş mama yiyordu ve çok yiyordu. onu azaltınca düzeldi
0
semaforo de medianoche
(05.07.22)
Hills id denediniz mi?
0
physcos physcos
(06.07.22)
Bir de virbac gastro var id muadili
0
physcos physcos
(06.07.22)
(3)

Bel Fıtığı Ameliyatı - Devlet Hastanesi mi, Özel Hastane mi?

pantepember
Acıbadem'den yaklaşık bir fiyat aldım: en az 55 bin TL. (Ortalama bir özel hastanede bu tutar "belki" çok daha düşük olacaktır.)Hasta 60+ yaşındaki annem. SGK'lı.Ameliyatı özel hastanede yaptırmaya değer mi?
Acıbadem'den yaklaşık bir fiyat aldım: en az 55 bin TL. (Ortalama bir özel hastanede bu tutar "belki" çok daha düşük olacaktır.)

Hasta 60+ yaşındaki annem. SGK'lı.

Ameliyatı özel hastanede yaptırmaya değer mi?
0
pantepember
(05.07.22)
hangi devlet hastanesi ve hangi özel hastane veya doktor olduğu önemli.
bu tip ameliyatlarda asıl mesele doktorun deneyimi.
ne kadar çok hasta gördüyse, o kadar iyi oluyor bir yerde.

devlet tercih ederseniz üniversite hastaneleri daha iyi oluyor genelde.
ama özel hastanede de tek tercih acıbadem olmak zorunda değil.

bence internetten doktor araştırın önce.
doktorun nerede çalıştığına, nerede hizmet verdiğine bakıp ona göre yol alırsınız.
önemli olan hastaneden ziyade doktor çünkü.

geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
Bel fıtığının bir sürü seviyesi var. Eğer çok ters bi noktada bi fıtıksa ve ameliyat zor olacaksa ve özeldeki daha tecrübeliyse o para verilebilir. Ama onun dışında devlette yaptırabilirsiniz bence.
0
mg3929
(05.07.22)
Özel kesinlikle
0
rentts
(05.07.22)
(5)

Tahta pencere

Lusid*
Taşınmak için ev bakıyorum, birtane beğendim internetten aslında ama camları tahta, ankarada ne gibi olumsuzlukları olur soğukta yağmurda vs.?https://www.hizliresim.com/ioyez92
Taşınmak için ev bakıyorum, birtane beğendim internetten aslında ama camları tahta, ankarada ne gibi olumsuzlukları olur soğukta yağmurda vs.?


www.hizliresim.com
0
Lusid*
(05.07.22)
soğuk, sıcak ve gürültüye dair daha yalıtımsız bir camın/çerçeven olur.

çift cam ise iyidir, tek kötü yanı kışın soğuktan, yazın sıcaktan deforme olduğundan senede bir hadi iki senede bir bi zımpara vernik atılması gerekebilir.

ki ben severim bence bir eksi değil.
0
tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
(05.07.22)
Çift cam ise ısı yalıtımı için sıkıntı olmaz, ama eskisi gibi tek cam ise ısı yalıtımı sakat.
0
John Bloor
(05.07.22)
fotoyu gör(e)meden yazıyorum; çift cam olsa bile çerçeveler bitikse kışın donarsın. kombiyi yüksek ayarda kullanırsın, bu da yüksek fatura olarak yansır. gürültüsü patırtısı da cabası olur.
0
Improbable
(05.07.22)
Tüm pencerelerin düzgün kapandığından, kapatıp elini gezdirdiğinde açıklık olmadığından emin ol.
Çerçevelerin duvarla birleşim yerleri yeni boyalı değilse açıklık olmadığından ve küf oluşumu olmadığından emin ol.
Açma kapama mekanizmalarının sağlam olduğundan emin ol çünkü yenisini bulamazsın.
Bu şartları sağlıyorsa ve evin fiyatı makul ve diğer bakımlardan iyiyse
Tutulabilir.
Isı kaçağı olacaktır ama sünger çekerek epey azaltılabilir.
0
Mirket
(05.07.22)
benim pencerelerim de ahşap doğrama, ankara'dayım ama çift cam olduğu için ısınmayla ilgili sorun yaşamıyorum.
üstelik sünger de yok camlarda, ben de çekme ihtiyacı hissetmedim.

önemli olan çürüme olmaması, zaten cilası falan varsa ve aşırı eski değilse olmaz.
çürüme dışında cilasında bozulma ya da cilada çatlak görüntü gibi şeyler olabiliyor, onlar ısı geçişini etkileyen şeyler değil.
elinizle iyice kontrol edin havanın ne kadar geçtiğini.
bunlarda sorun yoksa tutabilirsiniz evi.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
(2)

İngilizce dersleri için en iyi çalışma kitabı?

hadi ya la
Güncel olarak hangileri çok tercih ediliyor?Biz lisede Oxford'un Solutions yayınlarını kullanıyorduk, çok eğlenceliydi. Aynı derste listening, reading, writing ve speaking yapardık.Üniversitede English Grammar in Use kullanıldığını gördüm.Peki bu dönem en popüler çalışma kitapları hangileri?Not: Şu
Güncel olarak hangileri çok tercih ediliyor?
Biz lisede Oxford'un Solutions yayınlarını kullanıyorduk, çok eğlenceliydi. Aynı derste listening, reading, writing ve speaking yapardık.

Üniversitede English Grammar in Use kullanıldığını gördüm.

Peki bu dönem en popüler çalışma kitapları hangileri?

Not: Şu özelliklere sahip olmasını tercih ederim; konuya göre bir metin verir, görselleri de içerir, dinleme egzersizi, konuşma ve yazma alıştırmaları olur ayrıca. Lisede bizim böyleydi ve dört beceriyi de dahil etmesi hepimiz için çok faydalı olmuştu.
0
hadi ya la
(05.07.22)
ben yılların english grammar in use serisi diyorum hâlâ.
writing ve speaking ayrı konular tabii ama dilbilgisi için bence en iyisi hâlâ o.
0
blatta hiberna
(05.07.22)
first certificate serisi kitaplara bakın. internette pdf ve cdleri var.
0
tadellesever
(05.07.22)
(13)

Siz olsanız ne yaparsınız-Okul tercihi

liberal
Bir kişi düşünelim. çocugu lgs'de çok ta iyi olmayan ama idare eder bir yüzdelik puan almış olsun.Bu kişinin eşi çalışmıyor kendisi 25 bin tl aylık maaşı var, ayrıca kendi oturdugu evi kira değil, kira aldıgı iki iş yeri var buralardan 10bin ve 9bin toplam 19bin toplam kirası geliri var.Bankada ayrı
Bir kişi düşünelim. çocugu lgs'de çok ta iyi olmayan ama idare eder bir yüzdelik puan almış olsun.

Bu kişinin eşi çalışmıyor kendisi 25 bin tl aylık maaşı var, ayrıca kendi oturdugu evi kira değil, kira aldıgı iki iş yeri var buralardan 10bin ve 9bin toplam 19bin toplam kirası geliri var.

Bankada ayrıca bir miktar birikmişi var, kara gün için sakladıgı.

Sigortası gerçekten yattıgı için emekli oldugunda bugunun parasıyla 11 bin gibi emekli maaşı alacak.

Ayrıca kira geliri almadıgı ama kendine ait iki tane de küçük evi var. Pek değeri fazla değil bu evlerin.

Bu kişi kırk yasında diyelim.

Şİmdi bu kişi çocugunu ÖZel liseye vermek istiyor, senelik 105 bin civarı okul ve yemek bedeli tutuyor.

Ayda ortalama 9 bin desek. Bu kişinin ikinci çocugu da oldugunu düşünürsek çocuklarının geleceği için ortalama bir lise, doğa gibi bir yere mi vermeli yoksa 105 bin gibi üni kazandırmada iyi, ingilizce hazırlık ve dersleri olan güzel bir okula mı vermeli.

Soran kişinin kafası çok karışık. hem eğitim için vermek istiyor hem de bu ülkede buna degecek bir eğitim yok, ortalama bir liseye ver, doga gibi sonrasında yurt dışına gönderme peşinde ama ya o 4-5 sene sonra bu imkanlar olmazsa. En fazla 2 çocuk için istanbulda bir ortalama ev parasını eğitim için harcamış olurum düşüncesinde.

Kendisine tavsiyeniz ne olur.
0
liberal
(03.07.22)
üni kazandırmada iyi, ingilizce hazırlık ve dersleri olan güzel bir okula vermeli tabii ki.
yurt dışı işi çoğu zaman yalan olur, ki zaten astarı yüzünden pahalıya gelir.
yabancı dil en iyi orta okulda, hadi bilemedin lisede öğreniliyor.
özellikle ingilizce için üniversite çok geç.
o yüzden muhakkak ingilizce hazırlık okumalı çocuk.

tabii ki kimseyi yargılamak kimseye düşmez ama işte çocuk yapılırken bunlar planlanmalı.
kardeşinin varlığı çocuğun istikbaline engel olmamalı.
çocuğu geride tutmanın anlamı yok, gerekirse okul masrafı için ev satılır.
çocuk okutmak böyle bir şey.
kardeşinin zamanı geldiğinde de onun için şartlar zorlanmalı tabii ki.

not/edit:

bizim zamanımızda hiçbir ilkokulda yabancı dil öğretilmiyordu, şimdikiler tabii ki daha şanslı ama çevremdeki tüm okul arkadaşlarım orta okul ve lise döneminde dil öğrendiler, şakır şakır yabancı dilleri var.

çocuk liseye gelmişken, en kötü lisede yabancı dil öğrenirse öğrenir.
zaman makinesi yoksa ve çocuğu ilkokula döndüremiyorsak, yapılacak en iyi şey lisede yabancı dile boğmak.

bu arada orta okulda ingilizce, lisede almanca birer yıl hazırlık okudum.
ikisi de tüm derslerin yabancı dil olduğu okullardı.
üniversite sınavında dil sınavından tama yakın not aldım, alanım filoloji.
15 yıllık çevirmenim.

dil konusunda ne dediğimi biliyorum yani.
yabancı dili asla üniversiteye bırakmayın.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
Ben bir eğitim derneğinde fizik öğretmenliği yapıyorum, bu 4 yıllık lise hayatı gerçekten çok önemli bir insan için. İyi, kötü alışkanlıkların kazanıldığı, eğer iyi bir arkadaş çevresi ve iyi bir eğitim alınırsa ahayatta 3-0 önde olacağı bir süreç. Özel liseye vermek istemesi çok normal. Biz eğitim derneğinde ihtiyaç sahibi, başarılı öğrencilere ücretsiz ders veriyoruz, benim öğrencilerim çok iyi anadolu liselerinde okuyan, sorumluluk sahibi çocuklar ama okulları maalesef kötü, dersleri hiç verimli geçmiyor. Eğer devlete verirseniz mecburen ek ders, etüt merkezi, dershane ihtiyacınız olacak. Zaten devlet lisesine gidenler son 10 yıldır açık liseye geçmeye başladılar, açık liseye kayıt olup dershane ile çalışıyorlar.

Doğa kötü bir okul, size bir faydası olmaz. Bu tip özel okullarının eğitim faydası pek olmuyor, sadece çevre açısından avantajlı. İstek vakfı da öyle. İstek in tek iyi yanı, istek'ten mezun öğrencinin yeditepe'de okurken indirim kazanması. İtü vakfının belirli çalışma alanlarında olan ailelere indirimleri oluyor.

Ya da final temel lisesi gibi temel liseler var. Ben olsam evime yakın olan temel liseleri araştırırdım. Bunlar dershane mantığında çalışıyorlar, özel okula göre daha avantajlı, finalin İstanbul'daki bazı şubeleri çok iyi, çekmeköy final, kadıköy final, altıntepe final var, bunların yöneticileri de iyi. Bu yıl burada okudu diye bir sonraki yıl indirim yaparlar. Öğrenci ve öğrenci veli açısından da temiz. Temel lise olduğu için de daha uygun ücreti var.
0
GoodMorningTeacher
(03.07.22)
lisede en iyi yere bile gönderse, her çocuk kendi kapasitesi kadar yaşar. o kapasiteyi yükseltmek daha önemli diye düşünüyorum.
alakasız görünecek, ama kişisel fikrim şu: o çocuğu özel okula göndermek yerine her hafta çocuğu ile bir biletli etkinliğe gitse, daha çok faydasını görür. baba ile gidilen bir tiyatro oyunu, beraber izlenilen bir bale çok daha etkili olur. çocuğun karakteri değil asıl söylediğim, derslerine de daha çok etkisi olur. çocuk özel liseye-üniversiteye gittiğinde ailesine karşı kendisini borçu hissetmiyor (ki, öyle hissetmesini istememiş de olabilir baba) ya da "daha çok çalışayım, ailem bana çok güveniyor" demiyor. ders çalışma bir farkındalıktır. instagram keşfetinde gezinmek eğlenceli gelmiyor çocuklara. o harcayacağı parayı çocuğun üst başı için marka kıyafetleri için harcasa dünyanın en mutlu çocuğunu görebilir karşısında. o da birkaç ay sonra normalleşir, ayrı konu.

şunu demeye çalışıyorum: özel okul üniversite için bir basamak değil. iyi bir üniversite kazanmak istemek, üniversitenin önemini bilip, eğitimi sevmek önemli. üstelik, zenginler arasında okuyunca daha da zengin olana özenme ihtimali daha fazla.

ben olsam çocuğa eğitimin önemini göstermek, yine de buna inanmayıp vasat bir yerde kalırsa onu kendialanında desteklemek isterdim. büyük konuşmanın kralını yapıyorum, özel okula göndermedim, göndermem de. nişantaşı üniversitesi mezunu birini işyerinde yüceltmem. ama odtü iyidir, boğaziçi iyidir. boğaçiçi kazanamamış, niğde'de okumuş biri de boğaziçi mezunundan daha iyi enstrüman çalabilir, ya da daha karizmatik olabilir. bunların ayrımını yapmak ve çocuklara fazladan para dökmemek gerektiğini düşünüyorum.
0
lovemyself
(03.07.22)
Bir çocuğun gelişimindeki en önemli yer lise bence. İyi bir liseye giden biri kendini her yerde belli ediyor. Meslek lisesinden alıp boğaziçine koyduğun çocukta hep bi şeyler eksik kalıyor.
0
mg3929
(03.07.22)
akademik başarı istiyorsa bilfen, dil ögrenmesini istiyorsa ted'e versin. diger özel okullarin birbirinden farki yok, hatta en pahali en iyi diyeceginiz okullarda akliniza hayalinize gelmeyecek sorunlarla karsilasirsiniz.
0
tadellesever
(03.07.22)
oncelikle kullanicilardan birinin dedigi gibi yabanci dil orta okulda, en kotu lisede ogrenilemiyor maalesef. o ise ilkokulda baslanacakti ya da "en kotu" orta okulda.
cocugun kapasitesine de bagli olmakla birlikte lise cok gec yabanci dil icin. o yuzden oyle cok pahali okula gerek yok cunku bir anda cocuk muthis bir seviyeye gelemeyecek.

yabanci dile onem veren, kalifiye yabanci ogretmen calistiran ortalama bir okul yeterlidir.

bunun yaninda okulun sadece ticarethane mantiginda olmadigindan da arastirarak emin olun. ornegin kultur koleji cok ucuk degildir diye dusunuyorum ve bir hayli yeterli bi okuldur.

ayrica uni sinav basarisi da cocugun kapasitesine bagli yine. anadoluda, bize gore koy gibi olan kucuk sehirlerden istanbulda okul kazanip gelen cocuklar sayica azinlik degil. ama ozel lise hep bir ayricalik saglar tabii ki. yine demek istedigim illa cok ucuk rakamliya gerek yok.
0
Kittie
(03.07.22)
22 yıllık bir eğitimci olarak "lovemyself"e sonuna kadar katılıyorum. Kişi öğrenmeyi sevdikten sonra köy okuluna bile gitse başarı onu bulacaktır. Bu konuda Jean-Jacques Rousseau'nun Emilie adı kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
0
enolgun
(03.07.22)
Şu veya bu kesin öneride bulunamıyorum ama bir noktaya değinmek isterim.
Lise yılları çocuğun ergenliğe girdiği kişiliğinin şekillendiği yıllar. Özü ne kadar iyi olsa da insanoğlu bozulmaya meyilli. Parayı üniversiteye saklayıp mahallenin lisesine verirseniz ve orası da serseri yuvası olursa illa ki etkisi olacaktır. Özel okullarda da tabela olup serseri yuvası olan var elbet. Bu noktada özel veya devletten ziyade düzgün ortamı olan okul bulmak gerek. Bunu da ancak eş dost referansı ile bilirsiniz. Ne özel liseler oluyor barajı anca geçiyor öğrenciler, ne devlet liseleri var veli profili düzgün çocuklar iyi yerler kazanıyor.
0
cilekli pasta
(03.07.22)
Çocuk anadolu lisesine girsin özel ingilizce kursuna gitsin o parayla da yurtdışında master yapsın
0
photo85
(03.07.22)
Edit : anadolu lisesi olmuyorsa düz lise
0
photo85
(03.07.22)
Açıkçası yaptığınız şey kumar oynamak. Çocuğa milyon dolar da dökseniz belki iş imkânı çok az olan bir bölüm okumak isteyecek, okuyacak. İngilizce konusu da abartılıyor. Ben üniversitede öğrendim. Yeterli seviyede İngilizceyi üniversitede de öğrenebilir. Shakespeare düzeyinde olmaya gerek yok. Ben kendini hiç kasmadan Türkçe konuşur gibi İngilizce konuşan fabrika müdürü tanıyorum. Her şey çok iyi olmalı düşüncesi sizi gerçek hayattan uzaklaştırır. Birçok şirkette girişte İngilizce mülakat yapılırken işin kendisinde 10 saniye İngilizce kullanılmıyor. Bir de üniversite artık bir hedef değil. Sınava 3 milyon kişi giriyor. İyi üniversite, iyi bölüm artık eskide kaldı. Ne okursan oku, nerede okursan oku, tonla rakibin oluyor. Çok iyi liselere gidip kötü üniversite, kötü bölüm kazanan çok insan var.
0
dissendium
(03.07.22)
Lisede IB veya AP gibi uluslararası müfredatları öğreten okullardan birini tercih edin. Hazırlık ve 9/10da bir pre-IB programı veya IGCSE öneriyor olabilirler, bunlar da iyi, en azından İngilizce bilgisi ilerleyebilir. IB diploması ile yurtdısında üniversite secenekleri daha çok artmış olur. Tek koşul değil tabii ama çok yardımcı.
Doga koleji bayagı kötü bir okul, öğretmenlerine doğru düzgün ödeme yapmaması ile meshur. Yani bıkkın, her an gitmeye isyan etmeye yakın bir eğitimci grubu veya yeni mezun tecrübesi cok olmayan kişilere denk gelebilirsiniz.

Bunlar ısın mekanik kısımları. Cocugunuza yapacagınız en büyük iyilik kendisine spor, sanat gibi alanlarda fırsatlar yaratmanız, bir şeyler denmesine destek olabilmeniz. Okumayı, öğrenmeyi sevmesinde rol modeli olabilmeniz.

Yani okulda at binme saati olması lüzumsuz bir şey, cocukların çeşitli kulüp aktivitelerine, iyi bir rehberlik servisine, işinden bezmemiş kurumundan tiksinmeyen öğretmenlere erişime ve araştırmayı ve eleştirel düşünmeyi destekleyen bir müfredata ihtiyaçları var. Daha az önce bir kitapta okudum, iyi çocuk yetiştirmenin en önemli kriterinin iyi yetişkin rol modellerine erişim olduğu, iyi okulun cok daha az öneme sahip bir kriter olduğunu gösteren bir araştırmadan bahsediyordu.

Ben olsam eğer çocuğumu uluslararası müfredat öğreten ortalama bir liseye verir, burdan tasarruf ettiğim parayı da hobi, terapi, dil eğitimi, seyahat ve tasarruf gibi başka alanlara yönlendirerek çocuğumun daha açık fikirli ve kültürlü bir insan olmasına yardımcı olurdum. Okul her sey degil.

(20 senelik eğitimciyim, uluslararası okullarda ingilizce edebiyat öğretiyorum.)
0
sopiro
(04.07.22)
(9)

Gıybetiniz edildiğinde bizzat duyarsanız tepkiniz ne oluyor

yirmibesonbes
Öncelikle şuna inanan biriyim çünkü hiç sekmemiştir Senin yanında başkasının gıybetini yapan , başkasının yanında senin gıybetini yapmaktan çekinmez.Konumuza gelelim; Kayınvalidelerdeyim gece saat02.00 ben film izliyorum, eşim kayınvalidem kayınçom baldızım terasta oturuyor, mutfağa su içmeye gelmiş
Öncelikle şuna inanan biriyim çünkü hiç sekmemiştir
Senin yanında başkasının gıybetini yapan , başkasının yanında senin gıybetini yapmaktan çekinmez.

Konumuza gelelim; Kayınvalidelerdeyim gece saat
02.00 ben film izliyorum, eşim kayınvalidem kayınçom baldızım terasta oturuyor, mutfağa su içmeye gelmiştim ki kaynananın beni gün
İçindeki bir konuşmamı iğrenç bir şekilde taklit ettiğini duydum
Sonra kayınço da hakaret içerikli birşey söyledi "eşşek ya"
dedi. Şu an misafirlikteyim hâlâ ve buz gibiyim kimseyle konuşmuyorum
Bu garipliğin sebebini ise şimdilik biraz halsizim rahatsızım sanırım
gibi şeylerle geçiştiriyorum. Eve gidince tüm zehrimi eşime döküp uzun yıllar kapılarına uğramamayı düşünüyorum fakat bu sağlıklı bir
Düşünce mi yoksa herkes herkesin hakkında konuşuyor sadece
Farkı benim duymuş olmam mı? Yine de bir şekilde burunlarından getirmek istiyorum
0
yirmibesonbes
(03.07.22)
Onlarla konusmamak istemeniz sagliksiz degil de, tum zehrinizi esinize dokmek istemeniz biraz garip. Tamam esinizin karsi cikmasi gerekirdi onlara, ama sucun 25% onda sadece.
0
sopiro
(03.07.22)
Umurumda olmaz, herkes herkesin arkasindan konusuyor ilginc degil.
Sen de annenle bir araya gelince kayinvalideni ve damadi gomeceksin.
0
divit
(03.07.22)
Onlar bunu derken eşiniz ne tepki ve cevap verdi?
Üzülmekte ve kırılmakta haklısınız ben de üzülürdüm kırılırdım. Araya mesafe koyardım.
0
Amaranta ursula
(03.07.22)
Gıybet yapmak, birinin taklidini yapmak başkalarında görünce çok aşağıladığımız ama kendimiz yapınca keyif aldığımız şeyler. herkes herkesin gıybetini yapar. ben daha çok taklidinin yapılmasına takıldım. kaynanan baya gıcık olmuş sana. ben şahsen tanık olunca bozuntuya vermiyorum. ölü taklidi yapmak gibi değil de, "arkamdan konuştuğunuzun farkındayım ama sallamıyorum sizi" gibi bir tavır takınıyorum. ama dediğim gibi taklidinin yapılması sinir zıplatacak bir şey.

kimseyle konuşmaman biraz şey geldi bana, çocukça. herkes terastayken senin film izlemen zaten biraz şüpheli geldi bana. sanki zaten mesafeyi koymuşsun gibi. taklidinin yapılacağı kadar bir şey yaptıysan eğer özünde de biraz gıcık biri olabilirsin. kendine pay çıkar biraz.
0
IncredibleMau
(03.07.22)
dedikodunun bence farkli boyutlari var.

siz yokken kayinvalidenizle esiniz sizin hakkinizda yine de biraz saygi cercevesinde kalacak sekilde belki konusabilir. o da soyle yapiyor, yanlis vs minvalde. dedikodunun 1. seviyesi gibi dusunebiliruz bunu.

ama sizin oldugunuz bir evde oyle kalabalik bir grubun dedikodunuzu yapmasi cok ayip. bunu da dedokudunun 2. seviyesi gibi dusunelim.

dedikoduyu geciyorum, hayatta en tiksindigim seylerden biri yermek, asagilamak, hor gormek amacli taklittir. bunu yapan birini hayatimda tutmam. buyuk konusmayayim ama baya netim bu konuda. taklit yaparak dedikodu yapmak bence 5. seviye falan.

benim bulundugum ortamlarda, yakin oldugum insanlar arasinda hic hos karsilanmaz, ayiplanir. yapan kisiye de terbiyeden, aile gorgusunden yoksun, çiğ bir insan gozuyle bakilir.

bunun cok normal karsilandigi gruplar da tanidim ve hizla uzaklastim. hayatta hicbir deger yargisi, onur kavrami olmayan insanlardi. birbirlerine kazik atip ertesi gun hicbir sey olmamis gibi davranan tipler mesela.

sozun ozu, toplumumuz son yillarda zaten cok yozlasti, bunun normal sayilacagi cok grup, ortam var ama isin gercegi, bu normal degil.

teyzem birkac yil once kuzenimin esiyle kotu bir sekilde dedikodumu yapmis. dedikodunun tatliligi, ortamin rehaveti kaptirmis kendini o an. bu bir sekilde kulagima geldi, teyzem de inkar etmedi. bir mahcubiyet bile hissetmedigi icin o gun bitirdim iliskimi. kayinvalide ne ki. bizi insan yapan degerlerimizdir diye dusunuyorum.
0
la lykia
(03.07.22)
bence eşinizin arkadaşları olsa o kadar önemsenecek bir şey olmayabilirdi belki ama ailesi olunca iş değişebilir.
belli ki sınır problemi olan bir aile.
eş ya da sevgili yeri geldiğinde (herkes buna karşı çıkacak biliyorum ama söylediğim doğru) arkadaşa anlatılır.
özellikle kadınlar tarafından.

bir sorun varsa bahsedilebilir.
bu illa kötü niyetli olmak zorunda değil, insan fikir almak da isteyebilir.
ama işte sınırlar önemli burada.
bazı insan olduğu gibi anlatır, bazı insan daha seviyeli şekilde, çok dedikoduya girmeden fikir almak istediği için anlatır ya da bir şekilde bahseder.

aileye eşle ilgili bir şey anlatmak çok sakıncalı bir şey.
eşiniz bu olgunluğa erişememiş, kötü olan o.

bir de, gıybet var gıybet var.
yani ciddi bir konu fokur fokur kaynatılıyor mu, yoksa komik bir şey oldu da o mu konuşulup gülünüyor?
güleceğim bir şeyse karşımdakinin yüzüne de bunu söyleyebilirim mesela.

"eşşek ya"nın tonlaması bile önemli burada.
"bak eşşeğe ya görüyor musun?" gibi tatlı sert bir tonlama mı, "eşşek herif" falan gibi sert bir üslup mu?
dediğim gibi, hiçbiri hoş değil ama bunu idare edebilmek de önemli.
özellikle evliyken.
sizin yerinizde olsam yanlarına gidip, "gıybetim yapılıyor gibi geldi, hayırdır?" derdim.

eşinize zehrinizi dökmek istemenizi anlıyorum, gıybet malzemesini o vermiş ailesine çünkü.
ama bence çok pasif kalmışsınız.

bir de şu var, ailesiyle sizin fısır fısır gıybetinizi yapacağı bir şey varsa, evliliğinizde zaten bir sorun var ve bunlar anlatılıyor demektir.
o zaman ona göre davranmak lazım.

ama evliliğinizde bir sorun yoksa belki de hafif bir konu konuşulup kendi kendilerine şakalaşıyorlardı.
yani lüzumsuz şekilde ortam germeye de gerek yok.

ayrıca bu olaydan, sizin ailenin bir parçası değil de, "x'in eşi" olarak görüldüğünüz sonucuna vardım ama bundan biraz da siz sorumlusunuz gibi.
misafirliğe gitmişken film izlemek falan hoş değil bence.
bunlar olduğuna göre eşiniz bazı yönlerinizden şikayetçi belli ki.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
Ben çok önemsemem. Herkes, herkes hakkında konuşuyor. Bana karşı aktif bir tavır takınıyorlarsa bununla ilgilenirim. Eğer bir sorunları varsa ve sorunu benle konuşmayıp kendi aralarında bu şekilde gündeme getiriyorlarsa bu onların problemi. Koca koca insanlar, nasıl davranacaklarını ben öğretemem ki...

Eğer duyduklarıma bozulmadıysam ve espri konusu yapılabilecek bir şeyse eşime bunu duyduğumu esprli şekilde söylerim. Çünkü onunla da bunun dalgasını geçiyorlarsa eşimin benim bildiğimi bilmeden bu sohbete tanık olması ve bildiğimi bilerek tanık olması arasında fark olacaktır. Eğer gerçekten alındıysam bir şey söylemem, çünkü bu sefer de "böyle konuştunuz alınmış" diye gidip konuşma ihtimali doğar, hiç içine girmek isteyeceğim bir şey değil.

Ama "tüm zehrimi eşime döküp uzun yıllar kapılarına uğramamak" biraz fazla bir tepki gelir bana. Neticede eşimin ailesiyle zaten çok bayıldığımdan görüşmüyor olmalıyım. Bence biraz abartmışsınız olayın tazeliğinden kaynaklı. Çok büyük bir iş değil birilerinin arkanızdan konuşması, bu her zaman olacak.
0
akhenaten
(03.07.22)
Eşiniz orada bostan korkuluğu mu? Size hakaret ediliyor ve susuyor, yanlış mı anladım. Elbette ki böyle sünepe bir adama çemkirmekte haklı olacaksınız.

Hatta boşanma sebebidir bu net.
0
old possum
(03.07.22)
abartma, kafana takma, kayınvalidelerinde ve kendi ailenin yanında da 3 saatten fazla kalma. gece 2'ye kadar ne işiniz var? fazla muhabbet tez ayrılık getirir, duymak istemediğin daha fazla şey duyarsın. hem az kalırsan daha çok özler daha çok severler :)
0
roket adam
(03.07.22)
(7)

ocak üstü tost makinesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

lovemyself
merhaba,mutfağımda fazla yer yok. küçük. tost makinem bozuldu, attığımda daha rahat ettim.yeni makine aacağımda da aklıma geldi, biz eskiden ocak üstü tostmakineleriyle çıtır çıtır tost yerdik. hem işim bitince suyun altında şakır şakır yıkayabilirim, ortadan kaldırabilirim diye düşününce mantıklı g
merhaba,
mutfağımda fazla yer yok. küçük. tost makinem bozuldu, attığımda daha rahat ettim.
yeni makine aacağımda da aklıma geldi, biz eskiden ocak üstü tostmakineleriyle çıtır çıtır tost yerdik. hem işim bitince suyun altında şakır şakır yıkayabilirim, ortadan kaldırabilirim diye düşününce mantıklı geldi.

tostu birkaç haftada bir yiyorum, peynir kızartıyorum arada. bu ocak üstü, elektriksiz olanlardan bir şey alsam pişman olur muyum?elektrikli ile aralarındaki fark nedir sizce?
0
lovemyself
(03.07.22)
tüm kenarları çıkıntılı olduğu için tost makinesi gibi yüzde yüz basmıyor iki taraftan da. sırf bu nedenle almadım.
0
etna
(03.07.22)
Dunyanin en iyi icadi ama duzgununu asla bulamayacaksin.

Aluminyum ustune 0.00001 kalinliginda teflon spreyleyip satiyorlar.
Bunun duzgununu ureten insan bir gun ulkenin en zengin kisisi olcak.
0
divit
(03.07.22)
Elektrikli tost makinasini kucuk olanlardan alip, bir yagli kagidi ikiye katlayarak kullanirsaniz hem surekli sakir sakir yikamaniza gerek kalmaz, deterjanli bezle silseniz temizleseniz de olur, hem de onu da kullanmadiginizda bir rafa, cekmeyece vs kaldirabiirsiniz?
Aksine digerinin sapi mapi uzun, ben hic girmezdim o ise.
0
sopiro
(03.07.22)
Bende ikisinden de var. Ocak üstündekinin tadını çok çok daha fazla seviyorum. Elektrikliyi kaldırdım en sonunda.

Temizlik açısından aralarında anlamlı bir fark yok. İkisi de kolay yıkanıyordu. Tabii ki eğer elektriklinin ızgaraları çıkabilir modellerde.
0
invictae
(03.07.22)
gerçek şu ki, alüminyuma doyduğumuz o ocak üstü tost yapma aletlerinden iyisi yok.
hatta kalite ne kadar düşerse, tost o kadar iyi oluyor.

bunun dışında, yer probleminize uyum sağlayacak ve plakaları çıkabilen bir tost makinesi de pratik olur, makineye atıyorsunuz yıkanıyor.
makineye atmasanız da şakır şakır yıkamak açısından da yeterince kolay.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
cevaplar için teşekkürler.
yani, ikisinin arasında tostun kalitesi açısından bir fark görüyor musunuz? benim aklımda elektriksiz olanın tostun dışını daha kıtır yaptığı gibi bir deneyim kalmış. "yok yaa, elektriklide yapılan tost çok daha iyidir" mi diyorsunuz?
0
🌸lovemyself
(03.07.22)
Bence gayet iş görüyor, özellikle çok sık tost yapmıyorsanız daha mantıklı. Bozulma ihtimali de yok. Olumsuz yanı, sıcaklığını ayarlamakta zorlanabilirsiniz ilk başlarda. Çünkü önce ısınsın diye altını açıp sonra kısıyorsunuz ama uygun sıcaklıkta mı tam kestiremiyorsunuz. Biraz kullanınca alışırsınız.
0
mikro patlama
(03.07.22)
(3)

Böyle kedi maması olur mu?

hadi ya la
Bahçedeki kedilere şöyle bir karışım hazırlasam severler mi?Haşlanmış yumurta + yoğurt + az su ile robottan çeksem? Bol proteinli bir şey olur. Belki birazcık et/tavuk suyu eklerim ekstra. Nasıl olur?
Bahçedeki kedilere şöyle bir karışım hazırlasam severler mi?

Haşlanmış yumurta + yoğurt + az su ile robottan çeksem? Bol proteinli bir şey olur. Belki birazcık et/tavuk suyu eklerim ekstra. Nasıl olur?
0
hadi ya la
(03.07.22)
çok iyi olmaz, hele yazın çok hızlı şekilde bozulur.
sağlıklı diyemem.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
makarna haşlayıp ciğer veya tavuk ilave ederek verebilirsiniz. hem ekonomik hem de severek yiyorlar. tuz, baharat, et veya tavuk suyu gibi şeyler kullanmayın.
0
surprise
(03.07.22)
tavukcudan, migrostan falan ciger al, hasla, suyuna da ekmek vs koy. önce cigerler sonra su sonra ekmek bitiyor.

bizim kediler haslanmis yumurtayi hic yemediler kac kere verdim.
0
Ley
(03.07.22)
(12)

Buluşmada yaş farkı

kondansator
instagramdan arkadaş vasıtasıyla takipleşen iki kişi düşünün. kadın tarafının yaşı erkek tarafının yaşından 20 yaş fazlaymış ama Shop, filtre falan fotolardan anlaşılmamış. Bir de bu yaş meselesi ortaya çıkmadan verilmiş bir buluşma sözü var. Sizce bu buluşmaya her halükarda gidilmeli mi, yoksa bah
instagramdan arkadaş vasıtasıyla takipleşen iki kişi düşünün. kadın tarafının yaşı erkek tarafının yaşından 20 yaş fazlaymış ama Shop, filtre falan fotolardan anlaşılmamış. Bir de bu yaş meselesi ortaya çıkmadan verilmiş bir buluşma sözü var. Sizce bu buluşmaya her halükarda gidilmeli mi, yoksa bahane ile ekilmeli mi?
0
kondansator
(03.07.22)
Flortlesme amaciyla bulusuldugu herkes icin barizse iptal edilebilir tabii, tam da bu sebeple eger bu sizin icin bir dealbreaker ise. Ozellikle de bu kisi size yasi konusunda yalan soylediyse.
Zaten herhangi biriyle flort amacli bulusmaktan vazgecmek icin onu da ikna edecek bir sebebe ihtiyaciniz yok, istememeniz yeterli. Muhim olan bunu o kisinin egosuna, zamanina, butcesine vs saygi duyarak yapmak.


Baska bir amac icinse (is, hobi, ivir zivir) iptal etmeye gerek olmayabilir.
0
sopiro
(03.07.22)
Filtre o kadar fark ediyor mu? Merak ettim. Nasıl o kadar küçük göründü? Ben olsam gitmezdim.
0
geçerkenugradım
(03.07.22)
tabii ki gitmem.
2 yas degil ki bosveresin.
0
Kittie
(03.07.22)
20 yas cok fazla.

filtre o kadar fark ediyor ki, ornek vermek icin geldim aslinda. twitter.com

edit: filtre fark ediyor derken, gorunusu dolandiricilik seviyesinde iyilestirebiliyor anlaminda dedim :D verdigim ornek uc bir ornek tabii.
0
istiririm yalarim bir de
(03.07.22)
Ben, benden 20 yaş büyük biriyle görüşmeye gitsem bayram çocuğu gibi otururum. Sırf bu tuhaflık yaşanmasın diye bile iptal ederdim. Buluşmaya gitmiş olmam, gitmeyip bana uygun değil dememden daha kötü hissettirir karşı tarafa.
0
akhenaten
(03.07.22)
Kesinlikle giderdim. Ne olacak, farklı bir deneyim olur. Bir daha buluşmayacak olsak bile farklı hayat tecrübesine sahip birinin sohbetini dinler, kendime bakış açısı kazandırırım.
0
hadi ya la
(03.07.22)
Dolandırıldığımı düşünürdüm. Bence iptal et.
0
chihirovekohaku
(03.07.22)
Ben şeyi merak ettim arkadaş vasıtasıyla demişsiniz arkadaşınız bilerek mi yaptı böyle bir şeyi?

30/50 ye kadar görüşürüm 50 den sonrası aşar
0
respect
(03.07.22)
eğer yaşlar konuşulmadıysa ve yaşı küçükmüş gibi davranmadıysa buluşulsun bence.
yani filtre kullanıyor diye kandırmış değil, insanın halinden tavrından da yaşı biraz anlaşılabilir.
yaşını sorsaymış.
erkek tarafı biraz acemi veya deneyimsiz herhalde, anlamamış.
kadının (dediğim gibi yaşını söylemediyse, ortada yalan beyan yoksa) bir suçu yok.

illa bir şey olmak zorunda değil, bir sohbet edilir, bir içki içilir, sonra evlere dağılınır.
en kötüsü farklı bir deneyim yaşanmış olur.
verilen sözü tutmamanın anlamı yok bence.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
Kimseyi kırmamak için en baştan ekin
0
photo85
(03.07.22)
Yaşların kaç olduğu yaş farkı kadar önemli bence. Kabul edilebilecek bir yaş ise ve/veya sadece flört amacıyla ise neden olmasın ki?
0
henchman
(03.07.22)
Zaten içinize sinmemiş ki burada başlık açıp, eksek ayıp olur mu diye soruyorsunuz. Kendinizi rahat hissetmediğiniz, sizi huzursuz eden, içinize sinmeyen hiçbir buluşmaya, görüşmeye ister arkadaşça, ister romantik beklentilerin olduğu bir amaçla olsun gitmemek, iptal etmek en doğal hakkınız.

Zaten buluşmayı istemediğiniz belli, sırf verilen söz tutulsun diye biran önce bitsin diye içinizden geçireceğiniz bir buluşmaya gidip her iki tarafın da vaktini ziyan etmenin anlamı yok.

Bunu karşı tarafı incitmeden belirtip konuyu kapatın derim.
0
thracia
(04.07.22)
(3)

Kedimizin bebeğin kafasını ısırmaya çalışması rezaleti

elorelia
Dün doğum yaptım, bugün eve geçtik. Ani olduğu için önceden koku alışverişi vs yaptırmaya fırsat olmadı. Bebeği hemen kaçırmadık, koklamasına izin verdik, pattisiyle basıp üstüne çıkmaya çalışınca müdahale ettik.Daha yarım saat bile olmadan bebek benim kucağımdayken kafasını kokluyordu, bir anda ısı
Dün doğum yaptım, bugün eve geçtik. Ani olduğu için önceden koku alışverişi vs yaptırmaya fırsat olmadı.

Bebeği hemen kaçırmadık, koklamasına izin verdik, pattisiyle basıp üstüne çıkmaya çalışınca müdahale ettik.

Daha yarım saat bile olmadan bebek benim kucağımdayken kafasını kokluyordu, bir anda ısırmaya hamle etti. Normalde bizimle haşin oynar ama yabancılara karşı saldırgan değildir kesinlikle.

Şu an ev kalabalık olduğu için kedimiz saklanıyor ama bu gece ve Bundan sonra ne yapacağız hiçbir fikrimiz yok.

Kedimizin evden gitmesi söz konusu değil. Alıştırmak için ne yapmalı, ne yapmamalı onu merak ediyoruz.
0
elorelia
(02.07.22)
kediler bazen oyun amaçlı ve sevgi gösterisi olarak da dişleyebiliyor.
saldırdığından emin misiniz?

bir de bebek, küçük çocuk falan gibi "küçük" canlılara karşı bazen temkinli olabiliyorlar.
alışması için zaman verin, alışacaktır.
sonuçta bebekle ikisi hep gözünüzün önünde olacak.
bir süre yine böyle şeyler yapabilir, yaptığında hayır deyin ve bebek olmadan da onunla zaman geçirip ilgi gösterin.
hayır dedikten sonra bebeği sevip onu dışlamayın, onu da sevin.
bol bol kucağınıza alın, ikisini bir aradayken hep sevgi gösterin.
bebeğin rakip olduğunu düşünmesin.

allah bağışlasın bu arada, gözünüz aydın :)
0
blatta hiberna
(02.07.22)
Muhtemelen bebegi tanıma amaçlı yapıyor. Tabi büyük ihtimal kıskançlık sebepli de oluyor. Malesef kediler kıskanç hayvanlardır. Komşumuzun kedisi yeni bebeklerinin gözüne büyük bir zarar vermişti. Aman diyim dikkat edin. Bebeginizden uzak tutun.
0
limonlu eksi
(02.07.22)
Bizim kedimiz de ısırdı bebeği ama çok hafif şekilde koklarken ısırdı. Şimdi bebeği evladı gibi seviyor, onun yanında yatar her gün sürekli gider koklar merak edip. Kedilerin bazen sevgi amaçlı çok hafif ısırması oluyor. Büyük ihtimal öyle yapmak istemiştir.
0
Boris
(02.07.22)
(5)

Arkadaşları tarafından etki altında kalan flört

Jux
Bir hanım kızımızla flört halindeyiz. Dışarıdan bakınca aynı dünyaların insanları gibi durmasak da hayatı temel yaşama biçimimiz, bakış açımız, mutlu ve mutsuz olduğumuz şeyler aynı gibi.Ama o daha geleneksel bir yapıda büyümüş ve bazı şeyleri aşmak istese de kolay aşamayan biri. Prensiplerine aykır
Bir hanım kızımızla flört halindeyiz. Dışarıdan bakınca aynı dünyaların insanları gibi durmasak da hayatı temel yaşama biçimimiz, bakış açımız, mutlu ve mutsuz olduğumuz şeyler aynı gibi.
Ama o daha geleneksel bir yapıda büyümüş ve bazı şeyleri aşmak istese de kolay aşamayan biri. Prensiplerine aykırı değil ama öyle yetişmediği için bazı şeyler zor geliyor. Ama zaman içinde değişmiş, hala değişiyor.
Bu değişim benimle ilgili değil bu arada, benden önce de varmış sonra da olucak gibi.
Benden sonra bunun hızlandığını söylüyor ama, bu açıdan iyi hissediyormuş.

Gel gelelim arkadaş çevresi çok gelenekselci ve onun gibi bazı şeyleri aşma niyetinde olmayan tipler. Ben onun bu değişimine iyi geldiğimi gördükten sonra bazı şeylere önayak olmaya çalışıyorum ama arkadaşları tarafından kafası çok karıştırılıyor.

Ben 3 günlük eleman olarak bişi deme hakkına sahip değilim ama kıza iyi gelmediklerini de görüyorum.

Gitmek istediği yere ulaşmasını sağlayabilirim ve bunları benimle keşfetmesini de çok isterim, aramızdaki bağı güçlendireceğini düşünüyorum. Ama bunu nasıl yapıcam, yaparken arkadaşları tarafından "kötü çocuk" mu ilan edilicem bilemiyorum.

Ne önerirsiniz, siz olsanız ne yapardınız?
Teşekkürler...
0
Jux
(02.07.22)
Bundan ben de muzdaribim. Benzer bir durumu yaşayan arkadaşımla konuştuğumda onu etkilediği şeyleri başlarda tane tane söylediğini (arkadaşlarını kötülemeden), daha sonra söyleme sıklığını arttırdığını ve flörtüyle ciddi ilişkiye başladıktan sonra da çok ciddi bir konuşma yaparak arkadaşlarına karşı daha dikkatli olmasını istediğini söyledi. onun açısından işe yarayan bir yöntem olmuş. ben flört aşamasında ciddi bir konuşma yapmayı tehlikeli görüyorum. "sen hayırdır?" tavrı ile karşılaşılması muhtemel.

sandviç yöntemini kullanmayı planlıyorum; arkadaşlarını öv -> ona zarar verdikleri şeyi söyle -> arkadaşlarını öv.

belki bir farkındalık oluşturabilir.
0
ilgeru
(02.07.22)
Bence hiç bu "eğitme" işlerine girme
0
freebird5406_2
(02.07.22)
valla benim de cok muhafazakar cevrem var ama iliskilerim, hayatim hic oyle degil. iliskilerimle alakali kimse bir sey diyemez bana zarar verdigini hissettigim kisilerle de medenice gorusmeyi kestik. tavrim ortada yani bu sey gibi siyasi gorus gibi. zit oldugunu bildigin arkadasinla neden bu konuya giresin ki? veya farkli dinden kisiyle arkadaslik gibi. sana salca olmaya basliyorsa burda is flortunuzde biter sizlik bi durum yok.

flortum bana boyle bir sey dese??! omg... bana hakaret etmis sayarim ustelik siz karsinizdakini "gelismekte olan" biri olarak goruyorsunuz ee buna ragmen daha bu asamadayken hayatindakilere mi karisacaksiniz?

dusuncelerim bunlardir.
0
ala09
(02.07.22)
Ana problem muhafazakarlık geleneksellik değil de arkadaslari ile ilişkisi gibi geldi nedense.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.22)
bu tamamen kız arkadaşınızın kapasitesine bağlı ve onun kendiliğinden aşabileceği bir şey.
direkt yorumlarda bulunmak ve birilerini yargılamak doğru değil, bunu yapmamaya özen gösterin.

onun dışında da, maalesef kimseyi eğitemezsiniz.
kendi kabuğunu kırabilen kırabilir, kıramayan da o kabukta yaşar.
siz eğittiğinizi zannedersiniz ama insan kendi kendine yapmadıkça bazı şeyleri aşamaz.
ayrıca zaten bu eğitme ve öğretme meseleleri sizi ilişkinin narsisti konumuna çeker.
kendi rolünüzün dışına çıkmış olursunuz, sonra da kız sizi tatmin etmemeye başlar.
sevgiliyseniz sevgili olarak kalın, sınırlarınızı aşmayın.

yapabileceğiniz en iyi şey kız arkadaşınızı mutlu etmek, aranızdaki bağı sağlamlaştırmak ve onu olduğu gibi kabul etmek.
siz böyle biriyle birliktesiniz ve çevresi de bu.
bununla ne yapacağı onun iradesine kalmış.
bunun etkileri sizin hoşunuza gitmezse ona göre bir eylemde bulunursunuz.
öğretmenliğe soyunmayın.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
(7)

Ennn iyi türk kahvesi makinesi hangisi

foreignsilhouette
Selam dostlar, soru başlıkta. Deneyimlerinize dayanarak en başarılı en lezzetli en köpüklü vs, kahve makinesi sizce hangisi? Teşekkür ederim.
Selam dostlar, soru başlıkta. Deneyimlerinize dayanarak en başarılı en lezzetli en köpüklü vs, kahve makinesi sizce hangisi? Teşekkür ederim.
0
foreignsilhouette
(01.07.22)
bu konunun galibi arcelik telve diye biliyorum. ama grundigden de memnun olan cok var modeli telveninkine cok benziyor. ben arzum minio kullaniyorum kahve gurusu olmadigim icin memnunum, bence o da gayet yeterli.
0
in vino veritas
(01.07.22)
tabi ki arzum okka ama çift musluklu olan
OK001
Starbucksta bile bunu kullanıyolar
ty.gl
0
rentts
(01.07.22)
Arçelik +1 :)
0
dreamnesiac
(01.07.22)
arçelik +1
0
blatta hiberna
(01.07.22)
Atçelik piyasanın en bilindik ama en F/P ürünü olmayan makinesidir. Yıllarca hem Arçelik hem Arzum Okka kullandım. Arzum Okka her türlü çok daha iyi bir makine. Arçelik'in bi sensörü bozulur, bi cezvesi sızdırır, bin türlü sorunu var. Okka taş gibi makine.
Hatta Bosch bile Arçelik'ten iyi. Aynı mantıkla çalışan makineler ama Bosch çok daha sağlam ve problemsiz.
0
gallienus
(01.07.22)
Arçelik telve açık ara lider
0
photo85
(01.07.22)
arzum okka
0
tolstoyorospucocugudurdostoyevskiadamdir
(01.07.22)
(4)

24 saat açık getir-banabi

blatta hiberna
getir ilk açıldığında en büyük özelliği 24 saat açık olması, gece yarısı atıştırma krizlerine cevap verebilmesiydi.sonradan açılan banabi de aynı şekilde.fakat covid döneminde getirilen sınırlamadan sonra artık 24 saat açık değiller anladığım kadarıyla.ankara çankaya'da durum bu, şu anda getir de, b
getir ilk açıldığında en büyük özelliği 24 saat açık olması, gece yarısı atıştırma krizlerine cevap verebilmesiydi.
sonradan açılan banabi de aynı şekilde.

fakat covid döneminde getirilen sınırlamadan sonra artık 24 saat açık değiller anladığım kadarıyla.

ankara çankaya'da durum bu, şu anda getir de, banabi de kapalı mesela.
sizin bulunduğunuz yerlerde 24 saat hizmet veren şubeler var mı?
bölgeye, semte göre değişen bir şeydir belki ama bu durumda en büyük özelliklerinden birini yitirmiş olmuyorlar mı?
0
blatta hiberna
(01.07.22)
İstanbul Bostancı’da getir kapalı saat 1’den sonra , banabi 24 saat açık. Bence de en önemli avantajları gece çalışmaları. Burada banabi kullanıyorum gece çalışan gündüz uyuyan biri olarak.
0
not dark yet
(01.07.22)
şuan bu saat değişikliğinin pandemiyle alakası yok. getir ve banabi tamamen bulunduğunuz adresteki depoya göre teslimat saatlerini kendisi belirliyor. örneğin benim adresimdeki getir ve banabi epeydir 24 saat açıktı ancak 1 hazirandan beri getir 08.00-01.00 banabi 09:30-00:30 arası çalışıyor.
bunun sebebi küçülmeye gitme, personel eksikliği veya bulunduğu konuma göre gece saatlerinde yeterli talep olmamasına bağlı.
0
debian
(01.07.22)
pandemiyle alakası şu. pandemi döneminde "marketler şu şu saatler arasında hizmet verebilir" diye kurallar getirildi. hani sağlık bakanı çıkıp çıkıp açıklıyordu ya. bir ara marketlerin 19:00'da kapatıldığı bir dönem bile oldu. getir, banabi gibi kurumlar da buna dahil edildi. o kısıtlama dönemlerinde adamlar mecburen, yasa zoruyla dükkanı depoyu kapattılar. sonra da açmamak işlerine gelmiş olsa gerek.

kırkkonaklar'daydın yanlış hatırlamıyorsam. ben çankaya'nın başka bir semtinden, getir'in de banabi'nin de deposuna yürüme mesafesinde olan evimden bildireyim, burası da öyle.
0
kibritsuyu
(01.07.22)
@kibritsuyu:

birlik'teyim.
benim de banabi deposuyla aramda bir apartman var.
bu devirde 24 saat açık bir yer olmaması büyük eksik aslında ama demek ki özellikle getir geceleri her yerde kapalı.
0
🌸blatta hiberna
(01.07.22)
(22)

Arkadaşınız düğünde beyaz bluz giyse

Gradient_tabanlı_mor
Bluz pantolon ama bluz tamamen süslü beyaz. Nikah şahidi aynı zamanda. Ne düşünürsünüz? Uyarır mısınız nikah öncesinde veya takılmaz mısınız?
Bluz pantolon ama bluz tamamen süslü beyaz. Nikah şahidi aynı zamanda. Ne düşünürsünüz? Uyarır mısınız nikah öncesinde veya takılmaz mısınız?
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.06.22)
Gülerek "Yok mu kızım başka şeyin?" falan derdim herhalde. Bir yandan da beyaz "elbise" değil sonuçta.
0
dreamnesiac
(01.07.22)
Elbise olsa başka bir arkadaşımın ayağı kayıp yanlışlıkla üstüne kırmızı şarap dökebilir. Bluz için oturup konuşmak daha doğru.
0
archmage mahmut
(01.07.22)
Bu gelinden başkası beyaz giymesin ritüeli abartılmıyor mu, neticede düğünde gelinin kim olduğu belli oluyor
0
freebird5406_2
(01.07.22)
freebird +1 hic bakmamistim ben evlenirken kim ne renk giymis diye. hatta su an bi dusundum hatirlamaya caliatim ama mumkunati yok kim ne giymisti diye hatirlamamin. gelinlik filan giymemis sonucta şık bir bluz giymis. umurumda bile olmaz benim.
0
in vino veritas
(01.07.22)
ciddi ciddi uyarmam da, "başka bir şey bulamadın mı?" falan diye gülerek, esprili şekilde dile getiririm muhtemelen.
beyaz giymek hayati öneme sahip bir şey değil, yani aşırı önem verip bir olaya dönüştürmem ama biraz da görgüsüzlük yani açıkçası.
0
blatta hiberna
(01.07.22)
Çok zorunda değilse başka bir şey giymesini öneririm. +1 dreamnesiac örneğindeki gibi esprili şekilde derdim.

Arkadaşı olduğunuz için sık sık dans pistinde, etrafta olacaksınız. Sadece masada otursaydınız çok fazla problem olmazdı. Bence yol yakınken başka bir şey giymeyi düşünebilirsiniz.
0
sevilen progressive türkücü
(01.07.22)
Benim arkadaşım nikah sonrası eğlencesine beyaz ceketle gelmişti, sonra "aaaaa ben naptım hiç düşünmedim" diye özür dilemeye başladı, "deli misin ne var ceketinde, saçmalama" diye tepki verdim ve çok samimiydim. Beyaz bluz giymekte hiç takılacak bir şey yok bence. Ha ama siz gelin değil de arkadaşıysanız, gelinin sağı solu belli olmaz diye yine başka bir şey giyin ya da renkli fulardı, kolyeydi bi şeyle renk katın.
0
kobuzchu kiz
(01.07.22)
Hadi beyaz elbiseyi anladik da beyaz bluza da mi olay cikiyor artik.

Damat kravatla takilirken cillop gibi smokin giyen tonla adam geliyor ben daha sikinti ciktigini gormedim. Gelini de karistirmazlar bence.
0
divit
(01.07.22)
@sevilen türkücü, gelin olan benim :)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(01.07.22)
Benim açımdan sorun olmasa bile düğüne katılan çoğu insana gereksiz yere dedikodu malzemesi vermiş olacak. "Arkadaşının düğününde beyaz bluz giymiş birde nikah şahidi" diye baya göze batacak. Açıkçası bu detaya dikkat etmesini beklediğim için hoşlanmazdım bu durumdan. Nikah şahidi olmasa sorun değil, düğüne gelen sıradan bir davetlinin üstüne kimse bakmaz ama nikah şahidi olacak yakın birinden insan incelik bekliyor.
0
GoodMorningTeacher
(01.07.22)
Siz giyeceksiniz de bize danışıyorsunuz zannettim :) bence diyebilirsiniz sıkıntı olmamalı.

Tam olarak benzer bir durum olmasa da, saçları gelinle benzer olmasın diye saç modelini değiştirmesini yakın arkadaşına söyleyenler oluyor. Ama yine esprili ve cana yakın bir şekilde söylenmeli.
0
sevilen progressive türkücü
(01.07.22)
o değil de nikah şahidi olacak kadar yakın ve bir elbise giyemiyor mu? bu daha önemli bence:)

bir şey demem ama içten içe kırılırım gibi. çünkü ben önem vermişim, gel şahidim ol demişim. o da hem bluz hem de beyaz giyiyor. ilginç valla.
0
rose parks
(01.07.22)
Hayat böyle öğretilmiş, ezberletilmiş, çıkış noktası suni/kurgu bir mana taşıyan şeylere kafa yormak, takmak vb için çok kısa. Dikkatimi dahi çekmez, çekmedi. Dolayısıyla söyleyecek bir şey de olmaz ortada.
0
Phoebe
(01.07.22)
Uyar elbette. Benim arkadaş üzerinde çiçek olan elbise bile giydirmemişti bana gelinlikte de çiçek varmış diye
Hatta saçı makyajı bile abartmamak lazım gelini gölgelememek için
0
photo85
(01.07.22)
ilk önce esprili bir dille uyarır, devamında üzerine bir şey dökerdim.
0
Hallegadola
(01.07.22)
Esprili bir şekilde uyarmaya çalıştım siz söyledikten sonra ama anlamadı sanırım :) yarın olacak düğünüm. Benim için hiç sorun değil ama ailelerin akrabaların laf edeceğini düşünüyorum.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(01.07.22)
Beyaz bluz sorun değil, Allahaşkına, beyaz elbise değil sonuçta. Abartmayın, abartılmasına (konu-komşu-akraba) net bir biçimde karşı çıkın.
0
SiyamkedisiZorro
(01.07.22)
ablam benim nikahımda beyaz kısa bi elbise giymişti, çok da ısrar etmiştim giymesi için. böyle şeylere takılmıyorum gelinin kim olduğu belli sonuçta.
0
amelie poulain
(01.07.22)
Yıl olmuş 22 hala nelere takılıyorsunuz. Bırakın milletin ne diyeceğini. Belli ki şahit kadar yaptığınıza göre en yakın arkadaşınız, biri ona laf edecek olacak ağzının payını veririm.
0
astronom bey
(01.07.22)
tebrikler oncelikle, boyle seylere takilmayin birakin giysin, cok gereksiz bir ayrinti bu. hatta ozguvensizlik gibi biraz "beni golgeleyecek" dusuncesi. baska derdiniz mi yok :) ayrica kim ne konusursa da konussun. benim nikah sahidi yaptigim yakin arkadasima biri laf etmeye kalkisirsa ters cevap alir benden.
0
in vino veritas
(01.07.22)
Altına ne giymiş? O da beyaz değilse no problem. Ya da üzerine farklı renkli ince şal, fular vesaire ile renk katabilir.
0
d max
(05.07.22)
uyarmam ama baska nikah sahidi bulurum.
0
Ley
(05.07.22)
(4)

İdrar miktarı

dissendium
Su içiyorum sık sık. Ama akşam eve gelince idrar miktarı az oluyor. İşe girişte iş yeri hekimi bol su iç demişti. Acaba terlemeyle mi atıyorum? Bir sorun olabilir mi? Olabilirse ne? Teşekkür ederim.
Su içiyorum sık sık. Ama akşam eve gelince idrar miktarı az oluyor. İşe girişte iş yeri hekimi bol su iç demişti. Acaba terlemeyle mi atıyorum? Bir sorun olabilir mi? Olabilirse ne? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(30.06.22)
Bro şöyle düşün: Bir F1 pilotu bir yarışta ortalama 2 kilo ağırlık kaybeder, bu kayıp esasında vücuttan ter yoluyla atılan sudur, yani terlemeyle de atıyor olabilirsin illa idrarla atacaksın diye bir durum yok. Yüzerken de mesela çok sık idrarın gelir neden? Yüzerken terleyemediğin için harcanan enerjiyle açığa çıkan suyu idrarla atarsın.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.06.22)
evet terlediğiniz için idrar miktarı az oluyor.
0
blatta hiberna
(30.06.22)
İdrara az çıkmanın terlemeyle ilgili oldugunu ilk defa urda okuyorum :) Şöyle çok basit bir örneklendirme yapayım, sabah spordan önce 1 buyuk boy su bardagi su içiyorum, sonra hızlı tempo bisiklete binip bayagı ter atiyorum ama o kadar tere ragmen içtigim sudan fazlası çıkıyor idrar olarak :)

Ya gerçekten yeterli sıvı tuketmiyorsun ya da böbreklerle ilgili bir sıkıntı olabilir. Tahlillerini bi yenilet istersen.
0
e mice
(30.06.22)
Yazın idrar miktarı azalıyor. Yani böbreklerimde problem mi var diye gitmiştim, doktor bunu söyledi. Ahalinin dediği gibi terle atılıyor. Aldığın su miktarını daha da artır.

Bu arada benim o kadar az geliyordu ki, günlük 300-400 ml idi.
0
sorumatik
(01.07.22)
(18)

Para Durumları - Biriktirmek veya Yemek

tchuck
Biraz öncesini de anlatacağım ki neden ikilemde kaldığımı anlayabilesiniz :)Ben fakir sayılabilecek bir ailede büyüdüm, akrabalarımızın durumu iyi olduğu için onların desteğiyle bazı şeylere erişebiliyordum (bilgisayarıdır, telefonudur vs.) ama gerçekten fakir olarak büyüdüm yani. hayatımda ilk kez
Biraz öncesini de anlatacağım ki neden ikilemde kaldığımı anlayabilesiniz :)

Ben fakir sayılabilecek bir ailede büyüdüm, akrabalarımızın durumu iyi olduğu için onların desteğiyle bazı şeylere erişebiliyordum (bilgisayarıdır, telefonudur vs.) ama gerçekten fakir olarak büyüdüm yani. hayatımda ilk kez 28 yaşımda direksiyon tutabilmiştim mesela.

neyse, yıllar geçti etti, ben de aşırı çok çalıştım, aşırı çok çabaladım hatta öyle ki 20li yaşlarıma dair pek anım/hatıram bile yok. ve şansım da yaver gittiği için (seçtiğim meslek olan yazılımcılık aniden gözde meslek olduğu) maddi durumumu fazlasıyla iyi hale getirebildim.

bu süreçte evlendim, eşimin de benden farkı yok aslında. o da fakir bir ailede büyüdü etti, beraber ikimiz de yükselerek ederek gelirlerimizi ve yaşam standardımızı güzel bir noktaya getirdik.

mevcut noktada;
ben ayda 5000 dolar + prim kazanıyorum. bir de kendime ait şirketim olduğu için oradan da yılda 400-500bin tl civarı gelirim var, eşim de 20bin tl civarı bir gelire sahip.

yani durumumuz gayet iyi, arabamızı da aldık. evimizi de istanbul'un en güzel bir yerlerinden kiraladık (haliyle kiraya da 17-18bin tl civarı para veriyoruz), yaşıyoruz. istediğimizi de giyebiliyoruz vs.

ama ben bir yandan da her ay birikim yapmaya çalışıyorum.
çünkü; biz ne kadar kazanırsak kazanalım, ne kadar iyi şeyler yaparsak yapalım "normal" insanların çok gerisindeyiz.

herkesin ya anasından ya babasından en aızndan bir evi var, bir evi olmasa da aile desteğiyle aldıkları (bildiğin kredilerini ailelerinin ödediği) bir evleri oluyor. biz bir araba almak için yıllarca peşinat biriktiriyorken, başkalarının peşinatını çat diye anaları babaları koyuyor vs.

haliyle nolursa olsun 3-0 geride başlama durumundayız.

ben de para biriktirip, yatırım fonu, temettü hisseleri vs. gibi şeylerle en azından 10 yıl sonra oturmak isteyebileceğimiz bir evimiz olsun derdindeyim. her ay kenara gelirimin en az yarısı kadarını atmaya çalışıyorum (belki daha fazlasını). çünkü 40lı yaşlarımızda ne olacağı belli olmaz, ben işsiz kalabilriim, gelirim düşebilir, sakat kalabilirim vs.

-----------

işte diğer noktada ise tüm herkesin avrupayı, amerikayı dolaştığı, güzel yerlerde tatil yaptığı 20'li yaşlarında ben ve eşim hiçbir şey yapamadık. paramız yoktu, yapamadık.

şimdi de 30'lu yaşlarımızı ev parası biriktirmek için harcamak, bir daha asla geri dönmeyeceğimiz yaşlarda "gayet iyi" bir yaşam yaşayabileceğimiz dönemde kendimizi kasıp ev parası biriktirmeye çalışmak ne kadar doğru bilemedim.

"mantık" olarak tabi ki güzel.
ama "duygusal" olarak bi fransa'da 2-3 şehir görmek, bir new york'u görmek, en azından 20-25 günlük bir avrupa turu atmak (ve bunu atabilecek maddi yeterlilikteyken) varken, yine hayatımızı yaşamadan ölüp gideceğiz gibi de hissediyorum.

kısaca;
her iki taraftan biri eksik kalacak mutlaka. çünkü ne kadar para kazanırsak kazanalım, ne yaparsak yapalım biz ikisini birden yapamayız.

siz ne düşünürsünüz?
0
tchuck
(29.06.22)
Eğer bahsettiğiniz gibi ayda 5000 $ + Prim + Sabit yıllık 400K + Eşinizin Maaşı kadar geliriniz varsa Ev ve Araba almak içn neden para biriktirme ihtiyacı hissediyorsunuz anlamadım?

Herhangi bir bankaya gidip hem ev hem de araba kredisi çekip krediyle ev araba sahibi olabilirsiniz.

Bir de şuna takıldım : "çünkü; biz ne kadar kazanırsak kazanalım, ne kadar iyi şeyler yaparsak yapalım "normal" insanların çok gerisindeyiz." Sizin çevrenizdeki normal insanlar nasıl merak ettim, Bentley'e binip 27 odalı şato tarzı villalarda mı yaşıyorlar? Evinize giren para şu an ülke nüfusunun %99'unun evine girmiyor, ya da ben mi yazdıklarınızı yanlış yorumladım.

Not : Bahsettiğiniz kadar kazanıyorsanız, hem ev hem araba sahibi olabilir bir de üstüne rahatlıkla yurt dışı tatili yapabilirsiniz.
0
solo
(29.06.22)
İkisini de rahat rahat yapacak geliriniz var, sadece hesap yaparken problem yaşıyorsun. Avrupa için 20-25 günlük turlar yerine 1 haftalık 2-3 farklı yere, bölgeye gidin.
0
archmage mahmut
(29.06.22)
Bu duyuruyu biraz bakın nasıl sıfırdan gelip süper oldum duyurusu gibi algılıyorum maalesef. Dediğinize göre yıllık prim harici 1.75m geliriniz var. Orta üst klasman bir arabayı 1 yıl içinde alabilirsiniz mesela. Fakirlikten geldiyseniz ikiniz de demek ki süper zengin hayat olmazsa yapamam diyecek insanlar değilsiniz. Aylık 50k para harcasanız istediğiniz her şeye maksimum 10 yılda erişmiş oluyorsunuz. Soru ne ben gerçekten anlamadım.
0
mg3929
(29.06.22)
valla üzüldüm. umarım daha çok kazanırsınız. ülkenin durumu gerçekten kötü.

ben olsam biriktiririm bu durumda. yarınımız belli değil sonuçta.
0
floydian
(29.06.22)
@adventchant,

bu gelire birkaç aydır sahibim.
daha önce arabamızı almak için 2.5 yıl para biriktirmemiz gerekmişti.

şuan da ev almak istersek (tabi ki 1+1 şehir dışı bir evden bahsetmiyoruz) 2 yıl para biriktirmemiz gerekiyor kabaca. (çünkü 3+1, doğru düzgün semtteki evler mevcut haliyle 2.5-3 milyondan başlıyor. ve bu paranın en az %50-60'ına sahip olmamız gerekiyor hem banka tarafında hem de müteahitin ev fiyatını düşük göstermesi sebebiyle)

kabaca 180bin tl değil, 130-140bin tl civarında diyebiliriz gelir için.
0
🌸tchuck
(29.06.22)
@mg3929,

bu amaçla açmadım duyuruyu,
orta üst segment araba dediklerinizin fiyatı şuan 1.5 milyon tl civarında.
yıllık 1.7 milyon kazandığımızı varsayarsak, bu parayı hiç harcamadan 1 yıl boyunca biriktirmek demektir. ki aylık giderlerimiz de var haliyle.

ama zaten bu araba konusunda bahsettiğim mevzu geçmiş yıllardandı. 2-2.5 yıl para biriktirmemiz gerekmişti, onu kastetmiştim. şuan aracımız var, taksidini de ödemeyi sürdürüyoruz.
0
🌸tchuck
(29.06.22)
@tchuck, kendinle çelişiyorsun sürekli, Öncelikle değeri düşük göstererek satış yapma mevzusu çok sıra dışı müteahhitlerin yaptığı bir çakallık, bugün %10 peşinatla rahatlıkla ev alabilirsiniz dediğiniz gibi 2.5 milyonluk bir ev almak istediğinizi varsaysak cebinizde 250K olması kafi ki bu sizin için şu anda sıkıntı çıkaracak bir meblağ değil.

Para biriktirme mevzusuna gelince, zaten sonsuza kadar para biriktirseniz dahi para biriktirerek ev sahibi olamazsınız, bunun bir örneği yakın dönemde görülmüş değil bu ülkede, belki geçmişte yetmişli, seksenli yıllarda örneği vardır ancak ev almak için para biriktirmek gibi bir şey olamaz enflasyonu olan ülkelerde. Yani her şekilde ya peşin paranız vardır peşin alırsınız ya da peşinatını verir kredi çekersiniz.

Tekrar söylüyorum yazdıklarınızla ilgili bir sorun var, bahsettiğiniz kazançlarla şu an Türkiye şartlarında sorunsuz, sıkıntısız ev sahibi de olursunuz, tatilinizi de yaparsınız, yatırımınızı da yaparsınız.

bence acilen bir yatırım danışmanı ile çalışmaya başlayın, anladığım o ki para yönetimi konusunda ciddi sıkıntılar yaşamanız olası.
0
solo
(29.06.22)
Kazandigin parayla avrupa ve amerika'nin herhangi bir sehrinde ev araba alip rahat rahat yasabilirsin.
Benim avrupada yasayan yazilimci arkadaslarim daha az kazaniyor.

Bence para algin kaybolmus, almancilarda bunu gorursun.
Bankada 3 milyon euro parasi vardir ama ne yapacagini bilemez fakirlikten geldigi icin en fazla gidip opel corsa falan alir.

Mahallede rastgele bir emlakciya danis sana 1 ay icinde ev aldirir ustune araba da aldirir.
0
divit
(29.06.22)
sadfasdf millet gömmüş ama anlıyorum ben seni abi.

sıkıntı şu, 5-10 sene önce kredi çekip rahat rahat ev alanlar şu an evlerin dolar bazında bile daha pahalı olduğunu, üstüne de kredi faizlerinin hayvan gibi arttığını anlamıyorlar.

üstüne üstlük biz contractor olarak yurtdışına çalışıyoruz, yani yarın pat diye işsiz kalabiliriz, dolayısıyla 100k kazansan da aylık 50k ödemesi olan krediye girmek riskli. o yüzden "%10 peşinat öde gir" gibi olmuyo öyle :)

yani çok basit aslında, babamın 15 sene önce 50k dolara aldığı ev şu an 3-4 milyon lirayı geçti. o öğretmendi alabiliyordu, ben yazılımcıyım alamıyorum, çünkü para biriktirmem lazım.

neyse asıl diyeceğim şu, avrupa turu düşündüğün kadar pahalı değil, yılda 20-25 günlük bir tatil yapabilirsin. hazır tur falan bakıyorsan onları salla, kendin planla turu. ev konusunda da önce ucuz bi 1+1 al, hatta aylık ödemesi abartı olmayan bi kredi de çekebilirsin. onu kiraya ver, dursun. kendine güzel bir ev almak istediğinde satarsın. zaten dolar olarak para biriktirmekten bile fazla değer kazanacak muhtemelen.

bir de spesifik olarak istanbul'da yaşamanı gerektirecek bir durum yoksa başka şehir bakabilirsin. düzgün yaşamak istediğinde gereksiz pahalı olan bi şehir orası. halbuki çok daha kaliteli bir şekilde çok daha ucuza yaşayabileceğin başka yerler de var.

ben öyle yapıyorum en azından.
0
plutongezegendegilmi
(29.06.22)
derdimi rakamsal olarak özet geçmem gerekirse;

benim gelirim 100bin dolar diyelim yıllık. (ki değil, gelirim 80-90 bin dolar taş çatlasın ve türk lirası. bölümü dolar karşısında sürekli değer kaybediyor)

istanbul'da düzgün semtlerden birinde 100 metrekareden büyük ev almanın maliyeti en az 180-220bin dolar arası. ki az bile söyledim, çünkü ben 3.5 milyon tl'den azını bulmadım. (kadıköy vb. semtler tabi ki) (sancaktepede X sitesinde 1+1 evler 1.900bin tl den başlıyor)

bu evlerde koşullar şöyle; 0 alıyorsan %70 kredi çekebiliyorsun. ancak 0 aldığında müteahitler bu evleri asla kendi değerinde göstermiyor. (3.5 milyonluk evi tapuda 1 milyon tl gösteriyor, sen 700bin tl kredi çekebiliyorsun. bu konuda lütfen benimle iddialaşmayın, açın ekşisözlük başlıklarını okuyun veya rastgele 10 tane ilana telefon açıp kaç para kredi çıktığını sorun)

ikinci el alıyorsan %50'sine kredi çıkabiliyor maksimum.

yani ne gerekiyor?
benim en az 100bin dolar peşinat biriktirmem gerekiyor, ki muhtemelen daha fazla.
kenarda 20bin dolardan biraz fazla birikmişim var, bu birikmişn bir kısmını kredi ile yaptım.

neyse.

ülke koşullarında kirasıdır yiyeceğidir giyeceğidir yılda bana en fazla 40-50bin dolar civarı para kalıyor cebime. hatta kredileri falan düşünce daha az kalıyor ama sizin gönlünüz olsun, bunu söyleyelim rakamlarla.

bu ne demek?
ben 3 sene boyunca para biriktirmeliyim ev peşinatı elde edeiblmek için. bu konuda hemfikir miyiz?

benim sorum da burada başlıyor:

her sene kenaara attığım 40-50bin doları avrupa tatilleri, amerika tatilleri, kendimi mutlu edecek başka aktiviteler gibi şeylerde harcayıp 20'li yaşlarda yapamadıklarımı mı yapmalıyım?

yoksa. bu paryı biriktirip ev peşinatı mı yapmalıyım.

yukarıdaki hesapta gördüğnüz gibi, ikisi birden olmuyor.

kenara 40bin dolar değil, 20bin dolar yapıp, o kalan parayı yerim tabi ki. bu durumda da 3 sene deil 6 sene peşinat ibirktirmem gerekir. ki ceteris paribus.

anlatmaya çalıştığım şey bu.
0
🌸tchuck
(29.06.22)
iyi de sen zirveden ev almaya calisiyorsun, kadikoy dedigi manhattan ile kapisiyor su an.
New york emlakcisi kadikoy emlakcisi kadar kazanamadi son 1 senede.

Once 1 tane normal ev aliyorsun artik bu izmir mi olur tuzla,gebze mi olur sen sec.
Cekmekoy falan da olabilir belki fiyatlari bilmiyorum.
illa 3+1 de sart degil.

Bununla kendini garantiye aliyorsun isten atilirsan burada bedavaya oturacaksin.

Sonra ev fiyatlari normallesince bunu satip kadikoy evine girersin.
Sonucta dolar kazandigin icin bir noktadan sonra ev almak senin icin kolaylasacak.

Sen su an 1 milyona 1.0 golf almaya calisiyorsun alamiyorsun ama sana dizel clio lazim.
0
divit
(29.06.22)
benzer gecmise ve gelire sahibiz, bizim sansli oldugumuz sey ise emlak fiyatlarinin dustugu/duraganlastigi o minicik zaman dilimi icerisinde kendimize elimizdeki tum birikmis ile bir ev alabilmek oldu, istedigimiz lokasyondan, istedigimiz buyuklukte. ama onu yapana kadar da acikcasi gezmemizden odun vermedik. ama her ikisini de yapabilene kadar biraz beklememiz gerekti. yani bu gelire bir kac aydir sahipseniz, biraz bekleyin az daha birikmisiniz olsun. Hem kendinizi daha rahat hissedersiniz.

eger kontrat bazli calisiyorsaniz, bir kenarda birikmisinizin olmasi her daim iyidir, ne kadar sure issiz/projesiz kalacaginiz belli olmaz. uzun sureli bir proje aldiginizda hem kafa hem de maddi olarak biraz daha rahat edersiniz.

ayrica avrupa gezmesi (mevcut doviz kurunu hesaba katmazsak) o kadar da tutan bir sey degil, planinizi duzgun yapmaniz gerekiyor sadece.
0
65 derece
(29.06.22)
zor şartlarda büyüdüğün için bazı şeyleri takıntı hale getirmişsin gibi geldi. insan hayatının ilk dönemlerinde bazı şeylerin eksikliğini yaşayınca ne yaparsa yapsın bunu kapatamıyor gibi gelebiliyor. mesela şu an türkiye'nin %90'ından iyi bir geliriniz var ancak hala 3-0 geride olduğunu düşünüyorsun. şu an o skoru 3-20'ye çekmişsin bence. yine benzer bir yanılgı daha var. insanların büyük bir kısmı avrupa'yı gezmedi aslında. o oran da daha düşük.

bence bir denge kurmalısın. kazancının belli yüzdelerini genel giderlere, yatırıma, kişisel isteklere gibi ayırmalısın. böylece birçok şeyi yaparak yatırım da yapabilirsin.
0
black mamba
(29.06.22)
Bahsettigin gelirinizin yaninda 1-2 haftalik avrupa tatili hicbir sey. Geleceginizi etkileyecek bir gider degil.

20 bin tl gelir ile kredi çekip 2 milyonluk eve giren işten tanıdığım var. dolayısıyla sahip olduğunuz gelir ile yazdığın her şeyi yapabilirsin.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(29.06.22)
Black mamba arti 1. Gecmisteki durumun su anki durumunu dogru bir sekilde algilamani zorlastiriyor. Bunu alabilirsen daha rahat olur her sey.


Sen bu kafayla ev alamayacagini dusunuyorsun ama senin yarin kadar kazananlar, riskti, krediydi, daha tasarruflu bir butce yonetimiyle belki 2. Evi aliyorlar. Demek ki sorun sende diyebiliriz.
0
baldur2
(30.06.22)
black mamba +1

ne kadar para kazanırsanız kazanın, bilinçaltınız parasızlığa programlı ve o yüzden kendinizi güvende hissetmiyorsunuz.

dediğiniz doğru, yani insanın yeri geldiğinde gezip tozup bir yerleri görmesi de lazım, para biriktirmesi de.
bunlar dönemsel şeyler, şu anda normalin çok üzerinde ve tuhaf bir dönemden geçiyoruz ülke olarak.
yani normal şartlarda belli süre bu gelire sahip olup otomatikman biraz birikim yaptıktan sonra tatilinizi de yaparsınız, başka şeyleri de.
o yüzden şu anda new york'a gidemiyor olabilirsiniz ama bu birçok kişinin hayatında olan bir sorun.
babası fabrikatör olan, her yıl manhattan'a muhakkak tatile giden arkadaşım da şu anda o tatile gitmiyor mesela.

yani dövizin yüksek olduğu dönemde döviz kazanıyorken doğru yatırımlar yapın, hem para biriktirip hem "yaşayacağınız" zamanlar da gelecek ama şu anda zaten şartlarınız gayet iyi.
mesela şu süreçte de türkiye'yi dolaşabileceğiniz, gezip görebileceğiniz fırsatları değerlendirebilirsiniz.

sizin söylediğiniz sosyal-kültürel durumu yakalayabilmek bir süreç, bütçe meselesi değil aslında.
0
blatta hiberna
(30.06.22)
Ben divit'e katılıyorum. Yani türkiye şartlarında iyi para kazanıyor olmak birden ev araba sahibi olacağın manasına gelmiyor. Aylık maaşın bi kısmını yatırıma, bir kısmını krediye, bir kısmını da harcamaya ayırmanız lazım. Kesinlikle tatile gitmeniz, gezmeniz, kendinizi motive etmeniz lazım. Ayda 5 bin doların 1500 dolarını harcasanız geriye yine hayvan gibi para kalıyor. Neden hem gezip hem para biriktiremiyorsunuz onu hiç anlamadım.

Orta halli bir araba + orta halli bir ev al yatırımlık, en azından bir garantin olsun madem bu kafadasın, biraz olsun seni rahatlatır. Gidip istanbul'un en güzel yerlerinden ev almak zorunda değilsin yani.

İşsizlik anksiyetesine gelirsek, Aylık 150 bin liradan bahsediyorsun. Ayda 50 bin harcayarak gidiyor olsan, kalanı kenara atsan ayda 100 bin lira kenarda durur. Her ay 2 aylık parayı kenara atmış olursun. Bu şekilde 1 sene çalışsan, 2 sene işsiz kalacak kadar tamponun olur. 2 sene işsiz kalmazsan bu parayı yatırımda değerlendirirsin. Ayda 50 bine de o yurtdışı tatillerini rahat rahat yapabiliyorsun. Yani bence hocam işin özeti sizin psikolojik bir probleminiz var, bir nevi tekrar fakir olur muyum anksiyetesi yaşıyorsunuz ama bu çok saçma. Hedefleriniz gerçekçi değil, bu gelirle 1-2 senede bile istanbulda ev alabilecek durumdasınız zaten.

Bu arada yine yurtdışı firmasında çalışan biri olarak iyi bir muhasebeci ile de çalışın derim, kazandığınızın vergisini ya ödeyin ya da muafiyetlerden kurtulun mutlaka kafanız rahat olsun. Devlet verginin peşini bırakmıyor çünkü.
0
roket adam
(30.06.22)
Genel anlamda yaşadığın ikilemi anlayabiliyorum ve bu noktada şöyle bir pencere açsan;

Gelecek kaygından dolayı ileride kötü senaryo ihtimaline karşın 2+1 veya 1+1 ortalama bir semtte yatırımlık ev alıp (1.2-1.5 m bütçeli), Avrupa tatilini de direkt euro bölgesinden ziyade Budapeşte veya Balkanlar gibi daha ortalama başlangıçlar ile gerçekleştirmen daha makul gibi. Yavaş yavaş vites yükseltsen daha sağlıklı olur kanaatimce, hem kafana yatan bir ev bulursan mevcut aldığın evi de satıp peşinat olarak değerlendirirsin.

Good luck.
0
vogojin
(05.07.22)
(4)

Bitki Böceklenmesi

mungojerry
Bitkinin gövedesinin üzerinde küçük siyah böceklerden var. Bunlardan en iyi nasıl kurtulurum?Arap sabunlu bir karışım sıkılıyormuş diye duydum ama uzun süre çıplak elle temas etmeyin yazıyor arap sabununda, bitkiye sıkmak mantıklı mıdır bilemedim.
Bitkinin gövedesinin üzerinde küçük siyah böceklerden var. Bunlardan en iyi nasıl kurtulurum?
Arap sabunlu bir karışım sıkılıyormuş diye duydum ama uzun süre çıplak elle temas etmeyin yazıyor arap sabununda, bitkiye sıkmak mantıklı mıdır bilemedim.
0
mungojerry
(28.06.22)
ben avokadolarıma sıkmıştım o arapsabunlu karışımdan gayet de işe yarıyor.
0
in vino veritas
(28.06.22)
arapsabunlu karışım işe yarıyor +1
0
blatta hiberna
(28.06.22)
Biz de ona benzer bir sürü şey denedik ama en sonunda zirai ürünler satan bir yerden seyreltilerek kullanılan bir ilaç aldık. Kesin çözüm o oldu.
0
amaranta
(28.06.22)
Arapsabunu faydalı oluyor.
0
epitaf
(28.06.22)
(8)

Alınganlık mı yapıyorum?

libby
Aynı mesleği yaptığımız, biri yakın ve geçmişimizin olduğu diğer ikisi ile sonradan ortak meraklarla biraraya geldiğimiz 4 kişilik arkadaş grubumuz var. Hepimiz kadınız.Ben bazı sebeplerden dolayı erken Ankara’dan ayrıldım 1 senedir küçük bi şehirde yaşıyorum. Onlar da başka küçük şehirlere gidecekl
Aynı mesleği yaptığımız, biri yakın ve geçmişimizin olduğu diğer ikisi ile sonradan ortak meraklarla biraraya geldiğimiz 4 kişilik arkadaş grubumuz var. Hepimiz kadınız.

Ben bazı sebeplerden dolayı erken Ankara’dan ayrıldım 1 senedir küçük bi şehirde yaşıyorum. Onlar da başka küçük şehirlere gidecekler bu rotasyon zorunlu.
Geçtiğimiz haftasonu kısa bi gezi yaptılar beraber ve ben katılamadım çünkü bulunduğum şehir çok uzak gidemezdim 2 gün için. Gittikleri günün birkaç gün öncesinden başlayıp bugüne kadar bitmeksizin whatsapp grubumuzdan o gezi ve ben yokken yapılan konuşulan benim haberimin bilgimin olmadığı şeyler konuşuluyor. Ben her konuya fransız kalıyorum çünkü hiçbir şeyden haberim yok. En sonunda grubu sessize aldım.
Küçük bir şehirdeyim bazen çok sıkıldığımı hepsi biliyor. Ayıp değil mi bu yoksa ben mi abartıyorum sizce ?
Acaba ben katılamadığım için ve burada sıkıldığım için üzüldüm ve alınganlık mı yapıyorum içten içe? Bu ihtimali de düşündüm ama düşünsenize 4 kişi oturmuşsunuz bi cafede, bir kişinin hiçbir fikrinin olmadığı konuları sürekli konuşup kıkırdıyorsunuz. Bu ayıp değil mi ?
0
libby
(28.06.22)
üçünün dahil olduğu başka bir grup muhtemelen yok. doğal olarak senin olduğun gruptan konuşacaklar. senin olmadığın başka bir grup açma zahmetine girselerdi dışlanmışlık hissin azalacak mıydı, sanmıyorum.

abartıyorsun.
0
zgrydn
(28.06.22)
Gurbet tribi. bizim de 4 kisilik grupta 3umuz ayni sirketteyiz ondan gizli ayri grup yapmak daha ayip kacabilir bence. sessize alirsin bitti gitti. bazen de o kimirdama dedigin cidden yuzyuzeyken de gayet olabiliyor. bana anormal gelmiyor seninki alinganlik

yerinde olmak istemezdim ama arkadaslarinin hicbir sucu ayibi yok bana gore. hayat sartlari diyelim
0
ala09
(28.06.22)
Uzulerek soyluyorum ki alinganlik yapiyorsun. Malesef bulundugun yerden memnun olmadigin icin de objektif olamiyorsun.
0
balpolen
(28.06.22)
abartmışsınız.
"yaa ben fransız kalıyorum bana da anlatın ne olduğunu" diye araya kaynak yapmaya çalışmak, hatta "neler yaptınız anlatsanıza" diye sormak dururken kendinizi çekip trip yapmışsınız.

bu sefer gidememişsiniz, başka zaman başka yere gidilir o zaman katılırsınız, ne var ki bunda?

bu arada yaptıkları şeyle sizin verdiğiniz örnek de farklı, aynı şey değil.
0
blatta hiberna
(28.06.22)
abartili alinganlik
0
bay b
(28.06.22)
şöyle düşün. konuşmak için başka 3 kişilik grup açsalardı seni almasalardı daha da alınmaz mıydın? daha dışlanmış olmaz mıydın?
0
nick bulamadim
(28.06.22)
Abartmışsın+1
0
basond
(29.06.22)
net abartıyorsunuz.
0
drako
(29.06.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.